Nasıl görünür olacak? Kim fark edip sesini duyacak? Gölgesi bile böylesine sisli ve bulanıkken… Bahçesinde dört duvar, aklında hep kendine sakladığı sanki başka bir âleme ait o düşler var. Osmanlı döneminde ilk kadın dergileri
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Cumhuriyet öncesi Türk kadının hikayesi yeryüzüne yayılıp dağılmış hemcinslerinden çok da farklı değildi. Cumhuriyet’le ve Atatürk’ten aldığı güçle muhteşem bir değişim yaşayacak olsa da henüz buna epeyce vakit vardı.
Osmanlı İmparatorluğu son demlerini yaşarken kısıtlı da olsa belli bir eğitimden geçmiş aydın Türk kadınları kendilerine nefes alabilecekleri özgür bir alan yaratmanın derdine düşmüştü. İşte ilk kadın dergileri tam da böyle bir ortamda doğdu.
1/6
Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’la birlikte kurulmaya başlayan modern öğretim kurumlarından, daha ziyade, üst tabakaya mensup kadınlar yararlanabiliyorlardı. Bu okullarda yetişen kadınlar daha sonra gazetelerde kadın sayfalarının yer almasını sağladılar; hatta yalnızca kadınlar için, yazarları da kadınlardan oluşan dergiler yayınlamaya başladılar.
O zamana kadar babalarının ve kocalarının isimlerinden oluşan müstear yani takma isimlerle çeşitli gazetelerde yazı yazarken kadın dergileriyle birlikte kendi imzalarını da açıkça kullanmaya başladılar. Bu yayınlar sayesinde her kesimden kadın yazma ürkekliğini ve çekimserliğini üzerinden atıverdi.
2/6
Tanzimat döneminde ilk örneklerini gördüğümüz bu dergilerinin sayısı Meşrutiyet sonrası basın hayatında oluşan özgürlük havasından da etkilenerek hızla arttı. Eğitim, aile, iş, evlilik, moda gibi konuların işlendiği yazılarda amaç kadınların eğitilmesiydi.
Ayrıca yine bu sayfalarda resim, tiyatro, edebiyat gibi dallarda ismini duyurmuş kadınların hayatlarından bahsediliyor eserleri tanıtılıyordu. Dernek programlarından eğlence içerikli yazılara, dış politika haberlerinden, dünya kadınlarına ilişkin bilgilere kadar çok zengin içeriklere sahipti bu dergiler.
3/6
Avrupa’da ve ABD’de en hızlı günlerini yaşayan kadın hakları sloganlarından da etkilenerek oradaki faaliyetleri ve fikirleri kendi sayfalarına taşıdılar. Kadın dergileri aynı zamanda Osmanlı aydın kadın sınıfının tanınması ve halka ulaşması açısından da önemli roller üstlenmişti.
Daha önce dar bir çevrede tanınan ve etkili olan bu kadınlar, kadın dergileri aracılığıyla daha geniş çevrelere ulaşma imkânı buldu. Bu dergilerden biri olan ve Terakki gazetesinin eki olarak yayınlanan Muhadderrat’ta kadınlar Batı dünyasındaki kadın hareketlerinden de etkilenerek kadınların mutlaka okutulması gerektiğinden bahsediyorlardı.
“Ne erkekler kadınlara hizmetkâr ne de kadınlar erkeklere cariye olmak için yaratılmışlardır, diyerek asırlardır süren suskunluklarına bu sayfalarda son verir gibiydiler. Yine bu yayında çok eşlilikten ziyade tek eşliliği savunan yazılar kaleme aldılar. Muhadderrat haftada bir kez olmak üzere tam 48 sayı yayınlanmıştı.
4/6
Dergilerde moda, giyim, süslenme sanatı gibi konular da yer aldı. Moda dergisi niteliği taşıyan Malumat isimli bir diğer dergide de kadınlara giyim biçimlerinin yanı sıra süslenme sanatıyla ilgili bilgiler de veriliyordu. 1880 yılında yayınlanmaya başlayan Aile isimli dergide ise kadınlara, çocuklara ve ev işlerine ait çeşitli konular yer alıyordu.
1908 de çıkmaya başlayan ve baş yazarlığını Eylül romanın yazarı Mehmet Rauf’un yaptığı Mehasin (güzellikler) ise aylık olarak yayınlanıyordu. İçinde Batı modasını yansıtan resimlerin olduğu derginin sayfalarında kadınlar için verilen konferanslara dair haberler de vardı.
5/6
Kadınlar tarafından çıkarılan ilk dergi olma özelliğini taşıyan ismi çiçek yeri, çiçek bahçesi anlamına gelen Şükûfezâr ise kadınlar tarafından çıkarılan ilk kadın dergisiydi. On beş günde bir yayınlanan derginin bu anlamda dergicilik tarihinde de önemli bir yeri vardır. İmtiyaz sahibi ve muharrirlerini sadece kadınların oluşturduğu ilk kadın dergisi çıkarılma amacını şu şekilde ifade eder:
Biz ki saçı uzun aklı kısa diye erkeklerin hande-i istihzasına (alaycı gülüşlerine) hedef olmuş bir tâifeyiz. Bunun aksini ispat etmeye çalışacağız. Erkekliği kadınlığa, kadınlığı erkekliğe tercih etmeyerek çalışma ve gayret yolunda olacağız.
6/6
Kendi çiçekli bahçesinde kendine sakladığı düşleri varmış. Duvarları yıkmış, iki satır arasına sıkıştırıp hayallerini gök kubbeye hoş sedalar misali salıvermiş. Bilmek, fark etmek, ilham almak ne güzel…
Aydan Gündüz