Madonna tam manasıyla bir vahşi ruh. Madonna giyim stili
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Bu kelime bizde biraz kötü tanımlanır. Oysa vahşi olmak, doğallığı, özden gelen hayvani dürtüleri tanımayı ve kullanmayı da getirir ki bu da bize güç katar.
Amerikalı şarkıcı olan Madonna, bir kült imge, tam bir ikona. Öyle ki 80’li yıllardan bu yana ‘Popun Kraliçesi’ lakabıyla anılır. Pop müzikte yazdığı şarkı sözleriyle ve çektiği kliplerle bir akım başlatmış öncü kişiliktir.
Michigan doğumlu olan Madonna 1978 yılında modern dans eğitimi almak için New York’a taşınır. Ve onun için hayat oldukça hareketli ve yeteneklerini her geçen gün keşfederek gelişmesiyle devam eder.
İlk önce iki müzik grubunda vocal ve davulcu olarak çalışmaya, ardından oyunculuk yapmaya başlar ve 1982 yılında Sire Records ile ilk albümünün anlaşmasını yapar.
Like A Virgin (1984), True Blue (1986) ve Like A Prayer (1989) albümleri ve Grammy Ödülü kazanan Ray of Light (1998) ve Confessions on a Dance Floor (2005) dahil olmak üzere bugüne değin onlarca şarkıya imza atar.
Tüm zamanların en başarılılar listelerinde ya en başlarda ya bir numarada olan çalışkan ve yetenekli bir kadın figürü. Ben bu tarz üstün ve yoğun yetenekte olan insanlara hayali bir hayranlık ile yaklaşmaktansa, onların disiplin ve zamanı kullanma, çalışma prensiplerini keşfetmeye çalışırım. Çünkü özellikle son zamanlarda yanlış bir algı var, onu kırmalıyız diye düşünüyorum. Böyle başarılar gökten geliyor ve şıp diye oluveriyormuş gibi. ..
Oysa dikkatle bakıp araştırdığımızda yoğun bir emek ve üretim süreçleri olduğunu görüyoruz. Bu çalışkan ve yetenekli kadın tam anlamıyla bir giydiğini bir daha giymeyenlerden. E yani, işiniz şov ise ve çok büyük kitlelere sesleniyorsanız onları hep şaşırtmanız ve yeni olanla büyülemeniz gerekir.
Madonna izleyicilerini hep yeni ve taze görünümlerle coşturan, sahne kostümlerinde çok ama çok özel tasarım ve emekleri gözler önüne seren bir ikona. Seçtiğimiz görsellerde de göreceğiniz gibi, her çıkışı bir defile tadında. Ve tam olarak hangi tarzda durduğunu kestirmek zor. Ne bir popçu, ne bir pankçı ne de bir romantik. Sanırım onu özel kılan da bu, hepsini çok güzel karıştırıyor ve ruhunun vahşi yanını ortaya koyuyor.
Ve bakın ben ne yaptım! Onun günlük halinden bir kombin seçtim. Muhtemelen bu günlerde o da karantina koşullarında böyle rahat takılıyordur.
Kış geldi, insan ister istemez kahverengilere, koyu mavilere ve hatta siyahlara bürünmek istiyor. Sanki kış vakti renkli giymek yanlışmış gibi bir his geliyor hepimize. Uzun yıllar buna karşı çıktım durdum ama bu kış ben de siyah düşkünü oldum çıktım. İçimizdeki karanlığı dışa vuralım, vuralım da şöyle kocaman bir gülen yüzü de oraya iliştirelim.
Her kışın sonu bahar … Hepinize sağlık dolu bol c vitaminli ve mesafeli bir kış diliyorum. Lütfen gerekmedikçe sosyalleşmeyelim kendimiz ve sevdiklerimizi düşünelim.
Esen kalınız, rüzgar gibi…
Hatice Kübra Erişir
