John Lennon demiş ki; “Hayat, sen planlar yaparken başına gelenlerdir.” Canım John, ne kadar da masum, ne kadar da saf düşünerek söylemiş. Zira bence hayat hiç de o kadar saf ve masum değil! Yani size de öyle gelmiyor mu; hayat sanki bizimle dalga geçiyormuş gibi… “Ağam eğlenir benimle”! Hayat hiç o kadar saf değil
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
youtube.com/msemedya
Şimdi bu noktada size bir soru sormak istiyorum; Hiç aşkınız ve hayalleriniz arasında seçim yapmak zorunda kaldınız mı? Hayatta en çok istediğiniz şeyle, kalbinizdeki kişi arasında ikilem yaşadınız mı? İkisini de yaşayabilmek seçeneği hayatın içinde varken ama sizin hayatınızda birini seçmek zorunda olduğunuz bir durum oldu mu? “Nasıl oldururum”u düşünürken, aslında düşündüklerinizin sadece kendi kafanızda olabilitesi olduğunu farkettiğiniz bir anda kaldınız mı? Eviniz gibi hissetmediğiniz ülkeden sonunda ayrılıp, eviniz hissettiğiniz ülkeye gidecekken bir anda yuvanızı bulduğunuzu hissettiniz mi? Ben; yaşadım, kaldım, hissettim…
New York… Hayallerimin şehri! Sonunda bana kapılarını açtı, beni kucakladı ama meğer burada da aşk beni kolluyormuş. Ayaklarım hiç yere basmazdı İstanbul’da, odam darmadağınık, hiç köklenemediğim için… Ne zaman yolculuk için bir yere gitsem, İstanbul’a dönüşü en keyifsiz kısmı olurdu benim için. Ne zaman canım sıkılsa uçaklara bakardım, nereye gidiyorlar acaba diye. İstanbul’da havaalanına gitmek benim için bir terapiydi mesela. Şimdi, ilk defa, o yolculuk günü gelip çatmasın istiyorum. Günler biraz daha uzasın, geceler biraz daha karanlık kalsın; ama o tarih, gelmesin istiyorum.
4 yıllık bir maziyi, 4 aya sıkıştırmak zorunda kaldığımız için… Birbirimize gelene kadar etrafımızda olan yaşanmışlıklarımızla var olmaya çalıştığımız için… Aslında travmalarımızdan sebep daha önce ne olursa olsun birbirimize yaklaşmadığımız için… Birbirimizi tam da tutmuşken bırakmak zorunda olduğumuz için öfkeliyim. Ve bu öfke, yapmayacağım şeyleri, düşünmeyeceğim şeyleri düşündürtüyor bana. Normalde takmayacağım şeyleri takar, kıskanmayacağım şeyleri kıskanır oldum. Yogada öğrencilerime hep dediğim şey “an”da kal, bazen bazı durumlarda geçerli olamıyormuş belki de…
“An”da kalmak istediğim halde, hem de aşırı bir istekle olmama rağmen, kalamıyordum. Hep aklımda veda tarihi, bitiş tarihi, son kullanma tarihi… “Neden”ler, “nasıl”lar, “niçin”ler aklımda tilki gibi dolanıp duruyor bir yandan. Belirsizlik insanı mahveden bir şeydir, ama burada belirsizlik de yok; ben gideceğim, biz biteceğiz… Burada kabullenememe var, burada vazgeçememe var. Hani dedim ya hayat bizimle dalga geçiyor diye, tam da bunları düşünürken önümden geçen arabanın üstündeki reklam Guy Finley’in kitabı “Vazgeçebilmek” olmasın mı? Şimdi siz söyleyin bana lütfen, hayat dalgacı bir serseri değil mi yani! Ne diyorsun, o kitabı okuyup aydınlanayım mı yani,
BUNU MU DEMEK İSTEDİNİZ?
Hayat, öyle bir öğretiyor ki, AMA ÖYLE BİR ÖĞRETİYOR Kİ… O yüzden belki de bir sonraki emre kadar plan yapmamayı ve düşünmemeyi seçiyorum. Dizlerimde nedensiz ağrılar başladı mesela, ileriye adım atmaktan korktuğum için! Hani dedim ya belirsizlik diye, aslında evet yine belirsizlik… “Belki bitmez”, “Belki o gelir”, “Belki başka bir şekilde halledebiliriz”, “Belki…”, “Belki…”, “Belki” … İşte o “belki”lerim, belirsizliği oluşturan düşüncelerim.Hayat, sen planlar yaparken başına gelenlerdir! Peki; plan yok, beklenti yok, hayal kırıklığı yok! Aslında ne kadar kolay bir denklem, ama bir o kadar zor; çünkü duygular, çünkü hissiyatlar, çünkü düşünceler…
Teoride bilip, pratiğe dökememenin verdiği sıkışmışlık duygusu ne kadar kötü bilir misiniz? Tabi ki bilirsiniz, her gün hepimiz yaşıyoruz bunu.
En iyisi, biz elimizde bir sürü seçenek tutalım, hayat hangisini karşımıza getiriyorsa onu da kabullenip devam edelim.
Dolayısıyla benim kalmak gibi bir durumum şu an mümkün olmadığı için elimde 3 seçenek var;
1-Ben gideceğim ve bu ilişki bitecek
2-Ben gideceğim ama uzaktan ilişkiyi deneyeceğiz
3-Ben gideceğim, belli bir süre sonra şartlar elverince o da gelecek ve sonrası için birlikte bir yol çizeceğiz
Gönül istiyor ki 3.olsun, ama ilişkide tek başına olmadığını farkettiğin o ruhani an, onun düşüncelerinin, onun korkularının, onun hislerinin, onun hayallerinin de olduğunu hatırladığın o an var ya o an…
Eeee, nasıl, var mı yeni planlar? Anlatsanıza biraz…
Nebile Kapıcıoğlu
