“Doğum Lekesi” Saklı Kalmışları Yüzeye Çıkarıyor!

Yazar Gökhan Beşiktaş kendi hayatından uyarladığı romanında hepimizin içinde saklı kalmış olan hisleri yüzeye çıkarıyor. Gökhan Beşiktaş Doğum Lekesi

She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.

youtube.com/msemedya

İlk kitabı ‘Doğum Lekesi’ için buluştuğumuz Gökhan Beşiktaş sorularımıza tüm içtenliğiyle cevap verdi.

Simge Özdemir-Gökhan Beşiktaş

1) Öncelikle sizi biraz tanıyalım kendinizden bahseder misiniz?

28 Temmuz 1986 yılında Sivas’ta dünyaya geldim 1995 yılının ağustos ayında Karamürsel’e taşındık ve yeni bir hayatımız başladı Yani şöyle söyleyebilirim Karamürselliyim öyle de kabul görüyorum ama Sivas’ta doğdum büyüdüm.

2) Yazmaya nasıl başladınız?

Aslında ilkokul 4. sınıfa gidiyordum. Sene sonu müsameresinde yer aldım. Çocukken sesim çok güzeldi tahtanın önünde öğretmenim şarkı söylettiriyordu. Her teneffüs arkadaşlarım şarkı söyle diyorlardı. Şarkı söylemedeki medeni cesaretimi müsamere oynamaya taşıdı öğretmenim. 23 Nisan’da okuldan bir öğrenci belediye başkanının koltuğuna otururdu, ben seçiliyordum. Zamanla kompozisyon başarım farkedildi, kompozisyonlarım çok iyi çıkmaya başlıyordu. Sınıfta birçok arkadaşımın kompozisyonunu yazıyordum ve bu kompozisyon kabiliyeti aslında tetikledi diyebilirim. Sonrasında zaten gazetecilik köşe yazarlığı derken kitap yazmaya karar verdim.

3) Hayal dünyanızın bu kadar genişlemesine sebep olan olaylar nelerdir?

Asla olmayacak dediğim olaylarla karşılaştım kesinlikle olmaz dediğim hayat hikayeleri duydum, bizzat şahit oldum ve okumuş olduğum kitaplar, görmüş olduğum şehirler, izlemiş olduğum filmler, hayal dünyamın genişlemesini pekiştirdi diyebilirim

4) Kitabınızı yazmanız ne kadar sürdü?

Bir buçuk yılı biraz aştı.
Aslında daha az bir süreçte de yazılabilirdi fakat ben yazmaya başladığım günden beri kararsızdım. Teknik olarak ya da duygu aktarabilme anlamında değil. Bu konu da herhangi bir şüphem yoktu fakat biraz kendi çocukluğumdan gençliğimden kesitleri de okuyucu ile buluşturacağım için onun gerginliğini yaşamıştım. Birkaç arkadaşıma basılmadan önce son halini attım onlar okudular onların teşvikleri çok etkili oldu. Onların da etkisiyle cesaret buldum.

5) İlk olarak kitabınızın adını mı belirlediniz yoksa yazdıktan sonra mı belirlediniz?

Ben her zaman ilk olarak kitabın adını belirliyorum. Yazmış olduğum diğer yazılarda da aynı şekil de. Önce ismini belirliyorum zaten ne yazacağımı da bilidiğim için ilk olarak isim sonrasında hikayeye giriş yapıyorum.

6) Kitabınız hakkında her türlü Yoruma açık mısınız?

Her türlü yoruma açığım fakat eleştiren kitleyi de kendi iç dünyamda değerlendiriyorum. Yani ben her türlü eleştiriye açığım ancak kimin eleştirdiğine de tabii ki bakıyorum.

7) Betimlemeyi en çok sevdiğiniz zaman hangisidir?

Karanlık..
Hep karanlık da yazdım zaten.
Ahmet Kaya’nın da karanlıkta diye bir şarkısı var. Hep onu dinledim kulağımda hep Ahmet Kaya’nın sesi vardı ya da Sezen Aksu ve Yıldız Tilbe hep kulaklarımdaydı sesleri. Onlardan herhangi birisini dinleyemediğim zaman yazamıyordum.

8) İlk defa ne zaman ben yazar olacağım dediniz?

Aslında içimde hep vardı ama gazetedeki köşe yazılarına başladıktan sonra sosyal medya hesabından haber dili, haber yazma insanlarla olan iletişimim, arkadaşlarımın layık görmüş olduğu iltifatlardan sonra ben bu işi yapabilirim dedim. Kendimi bu şekilde yönlendirdim, ömrüm bitene kadar da kitap yazacağım.

9) Size göre kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için neler yapılmalı?

İnsanlara hayatın gerçeklerini anlatırken hayatın gerçeklerinden esinlenerek yazılan yazılar tavsiye edilerek teşvik edilebilir. Karamürselspor yönetim kurulunda yöneticisiyim. Oradaki genç arkadaşlarımızın, futbolcu kardeşlerimizin kitap okuma alışkanlıkları pek fazla yok. Yaşamış oldukları hayat onları bazen çok yoruyor, üzüyor onların hayatlarına benzer hayatların eser olduğu kitaplar var onları okumalarını tavsiye ediyorum. “Bak mesela” diyorum ”kitabın birisin de yazar senin yaşamış oldukların aynısını yazmış mutlaka oku sana faydası olacak” diye teşvik ediyorum.

10) Okumaktan hoşlandığınız Dünya ve Türk edebiyatı yazarları kimlerdir?

Dostoyevski kromozom Kardeşler. Bunu hemen söyleyebilirim. Eğer kromozom kardeşleri okumasaydım belki hiç yazma heyecanım olmazdı. Kromozom kardeşleri okumaya başladığım günden itibaren bitireceğim zamana kadar olayların geçmiş olduğu şehirdeydim o insanlarla birlikteydim. Orada yazar duyguyu anlatırken ben de aslında orada bir köşede onları izliyordum, kesinlikle hayran olunacak bir eser. Kitabı okurken onların bir arkadaşı gibi hissediyordum kendimi.

11) İlk kitabınız olan ‘Doğum Lekesi’ kitabının devamı gelecek mi?

Kitabın ucunu açık bıraktım, okuyucu bunun farkına varacaktır. Doğum lekesi iki yapabilirim diye düşündüm. Hatta bazı okuyup bitiren arkadaşlarım “keşke bu kadar çabuk bitmeseydi” dediler. Bu geri dönüşler beni oldukça mutlu etti.

12) İmza günü programlarınız var mı? Tarihler belli mi? Nasıl bir yol izleyeceksiniz?

Kocaeli’nde gazeteci meslektaşlarımın düşündüğü bir organizasyon var. Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti tarafından gelecek haftalarda bir gün bunu yapacağız. Sancaktepe’de doğum lekesinin ilk okuyucularıyla ilk imza programında bulunacağız bazı şehirlerde var maalesef gidemediğim şehirlerde var. Yakın olan bütün kitap fuarlarına katılmaya çalışacağım. Kocaeli’nde yapılacak olan kitap fuarına katılacağım, zaten en büyük hayalimdi. Kocaeli Kitap Fuarı’nın önünden geçerken hep derdim bir gün senin kapından içeri gireceğim, kitabımı okuyanlar ile birlikte olacağım diye. Mart ayında bir Kocaeli kitap fuarında olacağım. Belki de ikinci kitabım ile birlikte.

13) Başka türde kitaplar yazmayı düşünüyor musunuz?

Senaryo yazmak istiyorum aslında hayalim. Ben gazeteci olmadan önce de tiyatro oyuncusuydum Oyunculuğa dair de ufak tefek deneyimlerim oldu aslında. Hayattaki en büyük hayalim oyuncu olmak. Yani hayatımı bunun üzerine kurmuştum bir dönem ama sonra gazeteci olunca işler çok yolunda gitti, oyunculuk aşkını dizginledi bir nebze. Oyuncu olmak kesinlikle çok büyük hayalim ona da kavuşacağım. Birkaç projede bölüm oyuncusu olarak oynadım ama hiç bir projenin başında senaryoda yer alarak başlamadım.

14) Son olarak okuyucular ilk kitabınız olan ‘Doğum Lekesi’ nde hangi duyguları tadacak ve buradan okuyucularınıza, sevenlerinize neler söylemek istersiniz?

Doğum Lekesi’nde hayat mücadelesini görecekler. Sevgi Bağlarının güçlü olduktan sonra insanın hayatında karşılaşabileceği bütün engelleri yenebileceklerini görecekler, biraz hüzünlenecekler biraz içerleyecekler. Konusu bir baba kız hikayesi, kitabımda 3 tane baba var. Babasız büyümek zorunda kalan ya da babasız büyüyen kız çocukların hepsinin okuması lazım. Aslında bir aile kurmayı hedefleyen herkesin okumasını da tavsiye edebilirim.

Doğum lekesi dediğimiz ilk seferinde insanların vücutlarında herhangi bir bölgede oluşan leke gibi algılanıyor fakat insan bunun önüne de geçemiyor. O onun nişanı fakat bu ruhumuzda da oluyor engel olamadığımız lekeleriniz oluyor. Leke deyince kir, pis mânâsına geliyor ama buradaki leke bir işaret bir nişan. Her insanın da ruhunda doğum lekesi var.

Kimisi sürekli acılarla boğuşmak zorunda, kimisi sürekli hastalıklarla uğraşmak zorunda. Doğum Lekesi kitabımızda da ruhtaki doğum lekesinden, ruhlarındaki doğum lekelerinden bahsetmeye çalıştık.
Buradan bana destek olan herkese sevgilerimi iletiyorum. Tüm okuyucularım benim için çok kıymetliler ve röportajı şu şekilde bitirmek istiyorum. Anneciğim seni çok seviyorum, İyi ki senin gibi bir anneye sahibim. Bana kattıkların için minnettarım.

Gökhan Beşiktaş Doğum Lekesi

She and Girls Yaz 2019 Sayısı Gençlik Dergisi Girls Hediyesiyle Dergiliklerde!

SHE AND GIRLS BAHAR 2024