Birçok insanın bedeninde görüp etkilendiğimiz birçok tabloya taş çıkaracak dövmeler var artık ve maalesef sanatçıları da suya yazı yazmak gibi insanları yok oldukça eserleri de yok olacak şaheserler yaratıyorlar. Dövme sanatı nasıl yapılır?
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Dövmenin tarihi de insanlık tarihi kadar geçmişe gider. İlk insanın sadece mağara duvarlarını değil kendi bedenini de tuval olarak kullandığına ele geçen mumyalaşmış bedenlerden şahit oluyoruz.
İnsan bir şeyleri resmederek belki kendini geleceğe aktarma çabası içine girerken, bedeninde kendisiyle yok oluşa gidecek bir serüvene neden giriyor?
Ve binlerce yıldır yapıldığını bildiğimiz dövme neden hiç demode olamıyor? Özellikle ergenlik dönemlerimizde bizi çekmeye başlayan dövme yaptırma arzusu, çok ilerleyen yaşlarımızda yaptıramadığımız hayallerle aklımızı neden çeliyor acaba?
Günümüzde dövme yaptırabilmek aslında birçok yasak ve tabuyu yıkmakla eşdeğer. Eğer 18 yaşından gün almadıysak ebeveynlerimizden izin almak zorundayız. Bazen arkadaş çevremiz ve yaşadığımız ortamdan tepki görebiliriz. İşte bütün bu zorluklarla dövme yaptırma arzusu nasıl çekici olmayabilir ki!
Kendi bedenim, varım, buradayım ve ben karar veririmin imzası olabilir dövme yaptırmak.
Oysa biz günümüzde hayallerimizdeki ve sadece bize özel olan şeyleri bedenimize herkese rağmen kazıtma güdüsündeyken, binlerce yıl önce durum hiç de öyle değildi.
Dövme yaptırmak bir gereklilik hatta bir zorunluluktu. İnsanların hangi topluluktan olduğunu gösteren bir sınıflandırmaydı ki bunun örneğini bugün Çukur gibi dizilerde de görebiliyoruz.
Mesleğini yada özelliklerini karşı tarafa anlatabilmenin en kolay yoluydu dövme. Örneğin; Din adamları, büyücüler, şifacılar gibi… Kötülüklerden korunmanın efsunlu simgeleri vardı mesela ve bedenlere kazınılabiliyordu.
Evlilik cüzdanı olmadığı için evli, dul, nişanlı, bekar demenin farklı bir yoluydu. Zenginliğin, fakirliğin, köleliğin, askerliğin, soyluluğun simgesi, işin aslı bir nevi kimlik belgesiydi dövme.
2. Dünya savaşında maalesef Naziler toplama kampında esirleri dövmelerle seri numarası vererek damgalarlardı.
Yani vücudumuz hem sanatsal, hem de hayatın gereklilikleri çerçevesinde binlerce yıldır hep dövüldü.
Bence şu anda dövmenin en keyifli dönemini yaşıyor insanoğlu. Çünkü tamamen zevkine ve sanatsal.Dünyanın birçok ülkesinde bu işle uğraşan farklı teknikleri ve sanatsal kabiliyetleri benimseyen onbinlerce dövme sanatçısı var.
Her sanatçı gibi dövme sanatçıları da işlerini yapmaya taklitlerle başlıyor. Bunun için sosyal medya paylaşımları ve birçok ortak etkileşim alanları mevcut. Zaten dövme yaptırmaya karar veren birçok kişi de kafasında beğendiği bir resimle geliyor dövme stüdyolarına.
Bence bu alanda kişilerin dövme yaptırmadaki özgünlükleri, kişinin sanatsal bilincinin gelişmişliği ve dövme ustasının özgün sanatsal bakış açısıyla gelişebiliyor. Eğer dövme ustası sanatsal bilinç açısından yoksun kalmışsa, yapılan dövmeler maalesef taklitten öteye geçemiyor.
Bu konuda toplumların tarihsel dövme alışkanlıkları da çok önemli. Örneğin; İngilizlerin geleneksel dövmeleri, old school rock dövmeler, Japonların yine yeniden örnek göstereceğim çukur dizisindeki gibi sokak topluluklarının birbirlerini ayırt etmek için vücutlarına yaptırdıkları dövmeleri.
Hayatın anlamını aradığımız ying-yang, maori,inka gibi spritüel ve ezoterik dövmeler de farklı bir grup olarak karşımıza çıkmakta.
Bir de çok severek yaptırdığımız ama pişman olduğumuz dövmeler var. Eski sevgili isimleri, hayranlık duyduğumuz ama artık eskimiş bir kahraman veya çok kötü işlenmiş olan dövmeler…
Peki pişmanlık dövmelerine ne oluyor?
Genelde gördüğüm, aynı eski şarkıların yeniden yorumlanması gibi onlar da iyi bir ustanın elinde cover oluyor ve yeniden yorumlanıyor.
Peki günümüzde hangi klandan olduğunu göstermek için yapılmış olanlar hariç geri kalanlar neden dövme yaptırıyor? Dövme yaptıranların ortak bir dili mi var? Nedir ne değildir biraz sizin için araştırdım;
Uzmanlar sevgi ve çekicilik anlayışımızın, kültürel faktörler, eğitim ve geçmiş deneyimlerimize bağlı olarak değişkenlik gösterdiğini savunuyorlar. Bazılarımız zekadan yada sakallardan etkilenirken, bazılarımız da dövmeleri çekici buluyor. Bu durumun bilimsel bir adı da var tabii ki “stigmatophilia”.
Yazdım, okudum ama söylemesi çok zor : ) İşte bu bu durumdan hoşlanan insanlar yani kısaca stigmatofilik insanlar ( ki bence kısa değil 🙂 ) cilt üzerine çizilen sanat eserlerine ilgi duyarlar. Hatta piercingli insanlara da çekilme eğilimindedirler.
Yani zevkler ve renkler herkese göre değişir. Kime göre neye göre sorusunun cevabı tam da budur.
Peki dövmeli insanlar dövmeli olmayanlardan daha mı farklı ? Bu konuda da bilimsel araştırmalar var.
İlk izlenimle bu insanların daha maceracı, daha az kuralcı, daha fazla cinsel deneyime sahip, vücutlar hakkında daha pozitif, daha az risk alan kişiler olduğu söyleniyor. Ama bu araştırmaların kaynağı Amerika olduğu için bu durumlar değişkenlik gösterebilir diye düşünmeliyiz.
Dövme ile ilgili genel bir bakıştan sonra eğer yaptırmaya karar verdiysek bundan sonraki süreçte nelere dikkat etmeliyiz. İlk kural dövmeyi o an karar verip bir dövme stüdyosundan içeri girip hemen yaptırmamak. Öncelikle yaptıracağımız dövmeyi hangi bölgeye yaptıracağımızın araştırmasını iyi yapmak gerekiyor.
Dövme sanatçısının daha önceki işlerini göstermesini istemeliyiz. Sağlık durumu da dövmede etkili bir faktör, herhangi bir ilaç kullanıyorsak, alerjik bir durumumuz veya kronik bir rahatsızlığımız varsa bunu dövmemizi yapacak kişiyle muhakkak paylaşmalıyız. Bütün bunlar yolunda gidiyorsa dövmecinin hijyen kurallarına uyumu en önemli faktör.
Son yıllarda birçok dövmeci bu alanda sertifikalandırıldı. Türkiye bu konuda iyi bir bilince sahip. Benim gördüğüm ortamlarda mutlaka steril bir odada tek kullanımlık aparatlar ve hijyen kurallarıyla işlem yapılıyor ki bu hayati bir unsur.
Dövme steril bir şekilde yapıldıktan sonra tek kullanımlık dövmenin üstünü kapatan bandajlarla birkaç gün kaplanması sağlanıyor. Bu bandajlarla banyoda yapabiliyorsun. Bandaj çıktıktan sonra dövme bölgesinde nemlendirme yapmalı ve 3 hafta kadar deniz, güneş, havuz, sauna, hamam gibi ortamlardan uzak durmalısınız. Bütün bunlara dikkat edilirse dövmeniz sorunsuz bir şekilde hazır.
En çok gördüğümüz dövmeler;
1-KELEBEK
Güzellik, metamorfoz, yeniden doğuş anlamına gelir.
2.-OM
Hinduzimde esas olanın simgesidir.
3-MALİN
İsveç kökenlidir ve devam edebilmek için başarızlıklar yaşamınız gerektiğini gösterir.
4-ZEM ÇEMBER
Evreni, iç gücü ve aydınlanmayı temsil eder.
5-YUSUFÇUK
İyi şans,refah ve uyum demektir.
6-YILDIZLAR
Gerçek, ruh, cesaret ve umudu temsil eder.
7-KALP
Sevgi ve tutkuyu temsil eder.
8-TÜYLER
Hayaller, arzular veya ruhu temsil eder.
9-GÜNEŞ
Yaşam ve yeniden doğuş demektir.
Nilşah Arslan