Pandemi tüm hayatımızın dengesini değiştirdi. Herkesin birleştiği ortak nokta ise daha güçlü bir bağışıklık sistemi oldu. Homeopati tedavi sistemi nedir?
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Ve böylece Prens Charles’in koronayı yenmesinde çok etkili olduğu yazılıp, çizilen homeopati Türkiye’de de daha çok konuşulmaya başlandı.
sisHomeopati Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve The Centre for Homeopathic Education (CHE) Türkiye eğitmenliğinin yanı sıra ACMOS terapisti de olan Burcu Budak Albayrak, “Hepimiz iyileşiyoruz, çünkü metabolizmamız iyileşmeye yönelik çalışan mükemmel bir varlık.
Bedende de bunu engelleyen katalizörler var. Homeopati ile de o mükemmel çalışan metabolizmamıza geri dönüyoruz” diyor. Doktorlarla birlikte çalıştıklarının altını çizen Albayrak, herkesin en az senede bir kez homeopata gitmesi gerektiğini söylüyor.
Homeopati alanında çalışmaya ne zaman başladınız?
Küçük yaşlarda yaşadığım migren problemi, bu konularla ilgili araştırma ve eğitimlerime 1996’da başlamama neden oldu. Transandantal meditasyondan Ayurveda’ya, Veda Yoga’dan DNA aktivasyonuna, ACMOS METHOD, NLP, bir çok Reiki sistemi, ODM (optimum denge modeli) ve en son eş zamanlı homeopati olarak bir çok eğitim aldım.
Homeopati ile ilgili de üçüncü eğitimim olan CHE’deyim. Homeopati, ACMOS ve bilinçaltı olarak üç farklı alanda; aldığım 12 farklı eğitimi birleştirdiğim bir sistem dahilinde 2011’den bu yana danışmanlıklar, eğitimler veriyorum.
İnsanlar size ne zaman geliyor? Doktora gittikten sonra mı, önce mi?
Ben, homeopati konusunda eğitimci kolunda ilerliyorum. Kişiler fiziksel ya da psikolojik bir rahatsızlık yaşadıklarında tabii ki önce doktora gidiyorlar.
Homeopatlara gelmeleri bu sürecin sonunda oluyor. Homeopatların kesinlikle doktorlar ile paralel çalışması gerektiğini düşünüyorum.
“İyileşme süreci 3-6 ay arasında değişiyor”
Süreç nasıl işliyor?
Homeopati semptom baskılamadan, yan etkisiz, tedaviyi destekleyici bir sistem. Ve homeopatide “ilaç” tanımını kullanmıyoruz, “remedy” diyoruz. Homeopatide her kişinin bünyesine özgü bir remedisi var.
Yaklaşık iki saat süren bir anamnez surecinin ardından bu belirleniyor. Bunun belirlenmesi için de uykusundan sevdiği yiyeceklere, ne kadar sıklıkla susadığından tuz yemesine, rahatsızlıklarının detaylarıyla tarifine kadar kişi hakkında pek çok detayın bilinmesi gerekli. Yani, kişinin yapısı inceleniyor.
Daha sonra ise o kişinin bünyesiyle özdeş, genelde bitki ve minerallerden oluşan doğal maddelerden üretilen tek bir remedy veriliyor. Remedy, organizmanın iyileşme gücünü kullanır. İyileşme; fiziksel duygusal ve zihinsel olarak; yani bütünsel bir şekilde beklenir.
Örneğin bir kişinin midesinde ülser olabilir, buna eşlik eden migren ağrıları, romatizması ya da panik atak rahatsızlığı olabilir. Biz bu hastalıkların tümünde yüzde 30-80 oranında iyileşme bekleriz. Yani homeopati sistem olarak; Hering kuralına göre işler.
İyileşme yukarıdan aşağıya, içeriden dışarıya, en hayati organdan en yüzeydeki organa, son oluşan problemden, ilk olana doğru gerçekleşir. Anında görebileceğimiz sonuçlar olabiliyor. Ama ortalama olarak homeopatinin zamanla çalıştığına inanırız. İyileşme süreci de ortalama 3-6 ay arasında değişebilir.
“Almanya’da 7 bin, Türkiye’de ise yaklaşık 250 homeopat var”
Türkiye’de kaç Homeopat var? Dünyadaki rakamlar nasıl?
Türkiye’de yaklaşık 250’ye yakın homeopat var. Almanya’da 7 bin, Avrupa’da da 50 binden fazla homeopat var. Ve sağlık sigortanızla bir homeopata gidip tedavi olabiliyorsunuz.
Her sene de 2 milyondan fazla kişi homeopatik tedavi alıyor. Bence, herkesin bir homeopatı olmalı. Bir yetişkinse ve kontrol dönemleri bitmişse, senede bir yeterli.
Pandemi herkesin hayatını değiştirdi, homeopatiye olan ilgiyi de artırdı…
Hepimiz biricik ve tekiz. Pandemi de bunu gösterdi. Aynı virüs nedeniyle yaşanan hastalığı birçok kişi ayakta geçirirken, bazıları hastanede tedavi oldu.
Hepimiz yaşamışızdır; bir evde bir kişi grip olur, grip diğer aile fertlerine de bulaşır ama aynı ailenin tüm fertleri bu hastalığı farklı geçirir. Kimi hastalığı ayakta atlatır, kimi hastaneye gider… Bunu milyonlar için düşündüğünüzde bir ilacın milyonları tedavi etmesi mümkün değil aslında. Kişilerin bir ilacı, bir şifası var.
Hepimiz iyileşiyoruz, çünkü metabolizmamız iyileşmeye yönelik çalışan mükemmel bir varlık. Bedende de bunu engelleyen katalizörler var. Homeopati ile de o mükemmel çalışan metabolizmamıza geri dönüyoruz. Kendi bilgi sistemimize bilgi yüklüyoruz.
Kendimizi bir bilgisayar olarak düşünürsek, bilgisayara giren virüsleri temizleyen fabrika ayarlarına döndüren bir sistem homeopati. Homeopatide remedisini almış bir kişi, dolaylı olarak bağışıklığının güçlenmesine yardımcı oluyor.
Prens Charles’in koronayı Homeopati ile yendiği yazıldı, çizildi. Türkiye’de de Homeopati ile ilgilenen siyasiler, ünlüler var mı?
Türkiye’de aslında daha sürecin başlarındayız. Avrupa’ya göre az olsa da bizde de birçok sanatçı, şarkıcı, iş adamı homeopatiyi tercih ediyor.
Ayrıca ACMOS terapistisiniz. ACMOS’u benim gibi daha önce duymayan çok kişi vardır. ACMOS nedir, bunu kimler yaptırır?
ACMOS Method, koruyucu bir sistem. Yaşam enerjisini; çevre ile uyumlu hale getiren bir teknoloji. Öncelikle beden kontrol ediliyor, hangi noktalarda neler eksik, neler fazla, kişilerin genlerinden hangi hastalığa yatkınlığı var frekanslarla tespit ediliyor.
Kişinin diyabete ya da romatizmaya yatkınlığı ortaya çıkabiliyor. Bu tür hastalıklara neden olan frekansları güçlendiriyoruz. Vücut genel bir taramadan geçiriliyor, enerji blokajları ölçülüyor. Daha sonra ise kişiye özel olarak seçilen ACMOS doğal ürünleri ile enerjilerin düzenlenmesi sağlanıyor.
Böylelikle kişinin dengeli ve sağlıklı bir yaşama geçmesine destek sunuluyor. Çoğu kişi, kış aylarına kendini hazırlamak, daha az hastalanmak, hastalandığında daha kolay toparlanmak adına bu yöntemi tercih ediyor. Çünkü ACMOS, güçlü bir bağışıklık sistemi için kişiye özel bir yol haritası çıkarıyor.