Her Yaşta Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Tanısı Konabilir

Kızına DEHB (dikkat eksikliği, hiperaktivite) teşhisi konulmasının ardından, belirtileri araştırırken kendi çocukluğunun ve yetişkinliğinin benzer olduğunu fark eden DEHB Yaşam Koçu Alev Altuğ, karşılaştırmalar sonrası 45 yaşında DEHB olduğunu keşfetti. Tam da bu noktada Alev Hanımın hem DEHB serüveni hem de bu alanda uzmanlık tecrübesi başlamış oldu. Alev Altuğ DEHB Yaşam Koçu

She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.

Instagram Hesabımız

“Özellikle kadınlar, toplumsal beklentiler nedeniyle belirtileri göz ardı edildiği için artan farkındalıklar ile kendilerini yeniden keşfediyor. Geç teşhis alan kadınların hikayelerini paylaşmaları birçok kadının kendisini sorgulamaya yönelttiğini düşünüyorum “sözleriyle de bu alanda farkındalıkların artmasının altını çiziyor ve her yaşta her kadının kendini sorgulaması konusunun önemini vurguluyor.

Röportaj: Banu Çelik

Alev Altuğ She and Girls Dergisi Kapak Röportajı Mayıs 2025

DEHB tam olarak nedir ve son yıllarda neden bu kadar çok konuşuluyor sizce?
DEHB, dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik gibi özelliklerle kendini gösteren nörogelişimsel bir durumdur. Nörobilimdeki ilerlemeler ve tanı süreçlerinin yaygınlaşması da bu konunun daha çok konuşulmasını sağladı. Son yıllarda sosyal medyada geç teşhis alan kadınların hikayelerini paylaşması da farkındalığı artırdı. Özellikle kadınlar, toplumsal beklentiler nedeniyle belirtileri göz ardı edildiği için artan farkındalıklar ile kendilerini yeniden keşfediyor. Geç teşhis alan kadınların hikayelerini paylaşmaları birçok kadının kendisini sorgulamaya yönelttiğini düşünüyorum.

Sizin DEHB ile tanışma yolculuğunuz nasıl başladı?
Kızımın 15 yaşında DEHB teşhisi almasıyla başladı. Onun belirtilerini araştırırken kendi çocukluğum ve yetişkinliğimdeki mücadelelerin benzer olduğunu fark ettim. Unutkanlık, odaklanma sorunları, sosyal ilişkilerde zorlanma… Genetik olma ihtimalinin yüksekliğini öğrendiğimde ise ilk adım olarak bir uzmana danıştım. Bir nevi, kızımın yolculuğu, benim kendi hikayemi keşfetmemi sağladı ve 45 yaşında DEHB’e merhaba dedim.

Alev Altuğ She and Girls Dergisi Kapak Röportajı Mayıs 2025

DEHB’i ilk öğrendiğinizde neler hissettiniz, bu hayatınızı nasıl yeniden şekillendirdi?
Dürüst olmak gerekirse aklıma gelen ilk soru, ‘’acaba çocukluk yıllarımda bu teşhisi almış olup destek alabilmiş olsaydım, hayatım nasıl olurdu?’’ oldu. Eminim birçok kişinin aklına gelen bir sorulardan biridir. Elbette bu sorunun cevabını bilebilmek imkânsız, bu nedenle de bu bilinmezlikte savrulmaktan vazgeçip, geç de olsa kendi gerçeğimle bütünleşmeyi seçtim.

Aslında içten içe farklı olduğumu hep hissediyordum. Bir sabah uyandığımda, birinin bana gelip aslında bir süper kahraman olduğumu söyleyeceğini beklerken, süper güçleri olan bir DEHB’li olduğumu öğrendim. Ancak bu benim kendi iç yolculuğumda, kendi deneyimlerimle şekillenmiş bir bakış açısı, koçluk görüşmelerimde fark ettim ki, her kadının yolculuğu farklı virajlarla farklı bakış noktalarında duraklamış olabiliyor.

Bir anne olarak, kızınızın DEHB yolculuğunda ona nasıl destek oldunuz? Sizin de DEHB’li olmanızın bir etkisi oldu mu?
Olmadı diyemem. Kızım teşhis aldıktan sonra ilk işim DEHB ile ilgili öğrenebileceğim her türlü bilgiye ulaşmak olmuştu. Zaten kendim ile ilgili uzmana başvurmama yönlendiren bilgilere de bu sayede ulaşmıştım. İnsan bilmediğinden korkar, en başından beri söylediğim gibi, DEHB’i anlamanın özgürleşmek olduğunu savunuyorum. Çünkü kızımı anlayabilmem için önce ona koyulmuş olan bu teşhisi anlamalıydım, yoksa onun iç dünyasında yaşadıklarına eşlik edebilmem nasıl mümkün olabilirdi ki.

Çocuğunuzu yargılamadan dinleyebilmek, neyi neden yaptığını ya da neden yapmadığını anlayabilmek, olası birçok çatışmayı ortadan kaldırabiliyor. Elbette benim de DEHB’li olmam onu daha kolay anlayabilmemi sağladı. Onun kendinde göremediği güçlü yanlarını ortaya çıkarabilmem ve zayıf olduğunu düşündüğü yönlerini geliştirmesine yardımcı olabilmem için de büyük fayda sağladığını düşünüyorum. Ancak ikimizin de bu teşhisi almış olmamızın her şeyden önce, kendisini anlaşılmış ve kabul görmüş hissetmesine yardımcı olduğunu düşünüyorum. Bu his, kendi gerçeğimizi kabullenme yolculuğunda bize büyük katkı sağladı. Bugün gelmiş olduğumuz noktada, birbirimizin en büyük destekçisi olduk diyebilirim.

Alev Altuğ She and Girls Dergisi Kapak Röportajı Mayıs 2025

DEHB Koçluğu nedir? Bu yola çıkmanızın sebebi DEHB’li olmanız mı?
DEHB koçluğu, bireylerin günlük yaşamda DEHB ile başa çıkmalarına rehberlik eden bir destek süreci. Özellikle yurtdışında bu alanda oldukça aktif rol alıyorlar. Aynı zamanda bir Yaşam koçu ve geç teşhis almış DEHB’li bir kadın olarak benzer hikayelere sahip kadınların kendilerini yeniden keşfetmelerine yardımcı olmak istedim. Elbette kendi yolculuğum, bu alanda uzmanlaşmamı motive etti. Özellikle kadınlarla çalışmak istememin temelinde birbirimizi çok iyi anlıyor olmamız olduğunu düşünüyorum. Birçok ortak alanda çokça benzer mücadeleler veriyoruz.

Koçluk görüşmelerinin sınırları nelerdir? Hangi alanlarda yardımcı olmayı hedefliyorsunuz?
Koçluk, terapi değildir; tıbbi teşhis veya tedavi sunmaz. Sınırlar nettir: Ben sadece onlarla benzer yolları yürümüş bir rehberim, danışanlarımı güçlendiren bir yol arkadaşıyım. Hedefim, DEHB’li kadınların kendilerini yeniden tanımalarına, günlük rutinlerde yeni alışkanlıklar geliştirmelerine ve güçlü yönlerini kucaklamalarına yardımcı olmak.

Mesela, kaos anlarında nefes egzersizleri veya mini hedefler belirlemeyi öğretiyorum. En önemlisi, kişinin kendini yeniden tanıması ve tanımlamasına rehberlik ediyorum. Uzun yıllar boyunca kendisini anlaşılmamış hisseden, bir veya birden fazla alanda eksik ve yetersiz olduğu hissettirilmiş olan (biz) DEHB’li kadınların aslında eksik olan değil – farklı olan beyinler olduğu gerçeğini kabullenmelerine, yıllar sonra tanıştıkları bu gerçeklikleri ile kendilerini yeniden anlamalarına ve şefkat göstermelerine yardımcı olmayı hedefliyorum. Ve emin olun ki ben dahil her DEHB’li bireyin, her şeyden önce anlaşıldığını hissetmeye ihtiyacı var.

Alev Altuğ She and Girls Dergisi Kapak Röportajı Mayıs 2025

Kendi DEHB’nizle barışma sürecinizde sizi en çok ne güçlendirdi?
Beni en çok güçlendiren, kendimi olduğum gibi kabul edebilmeyi öğrenmekti. Daha çok sevilmem ya da daha başarılı görünmem için her alanda her görevi mutlaka başarmak zorunda olmadığımı – başaramadığım konuların ise beni eksik ya da yetersiz olarak etiketlemeyeceğini kabul etmekti. DEHB bir nörogelişimsel farklılık! Bu farklılık, içerisinde birçok süper güç barındırıyor.

Burada seçim biraz da kişinin geri kalan yolu nasıl yürümek istediği ile ilgili… Bu yolu, eksik olduğumuz alanlar için kendimizi suçlayarak, zorluklar için öfkelenip üzülerek mi yürüyeceğiz, ya da güçlü yönlerimizi kucaklayarak, eksik yanlarımızı geliştirmeye çaba sarf ederek mi yürüyeceğiz…

Alev Altuğ She and Girls Dergisi Kapak Röportajı Mayıs 2025

Sizce DEHB’li kadınların en parlak güçlü yönleri neler?
Mesela, DEHB’li kadınlar, ilgilerini çeken bir konuda adeta bir süper kahraman gibi hiper odaklanabilirler. Bir proje, hobi ya da tutkuyla bağlandıkları bir iş olduğunda, saatlerce dış dünyayı unutup inanılmaz bir üretkenlik sergileyebilirler. Bu, bir sanat eserini tamamlamaktan bir sorunu çözmeye kadar her alanda mucizeler yaratabilir. Zihinleri, sürekli yeni fikirler ve bağlantılar üreten bir yaratıcılık merkezi gibidir. Çoğu zaman “kutu dışında” düşünmekle yetinmez, kutuyu tamamen yeniden tasarlarlar. Genellikle yüksek duygusal zekaya sahiptirler.

Çevrelerindeki insanların hislerini hızla algılar ve empatiyle yaklaşırlar. Bu, onları harika birer arkadaş, lider veya destekleyici yapar. Adeta bir “duygusal radar” gibi, başkalarının ihtiyaçlarını sezer ve yanlarında olurlar. Adeta kaos içinde dans edebilen bir enerjinin topuna, yüksek enerjileriyle her ortamda fark yaratırlar. Yoğun anlarda bile hızlı düşünme ve hareket etme yetenekleri, onları kriz anlarının gizli kahramanları yapar. Kaotik bir ortamda sakin kalıp çözümler üretmek konusunda adeta uzmandırlar. Ve daha fazlası… Elbette bu beceriler bireylerin yaşam boyu aile – okul – sosyal hayat içerisinde elde ettikleri deneyimler ile şekillenir. Bazı güçler çok parlak, bazıları ise unutulmuş ya da hiç fark edilmemiş bile olabilir… DEHB’li beynimizi yeniden keşfetme yolculuğu bu anlamda son derece keyifli.

Alev Altuğ She and Girls Dergisi Kapak Röportajı Mayıs 2025

Hem DEHB’li bir anne hem de koç olarak, günlük hayatınızda dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Kendinize ayırdığınız özel anlar neler?
Denge sağlamak zor mu evet ama bu konuda oluşturulan rutinler gerçek bir kurtarıcı oluyor. Sabahları kısa bir meditasyon ve bazen kısa yürüyüşler, yoğun bir güne başlamak için enerji veriyor. Özel ve iş hayatı arasında dengeyi koruyabilmek son derece önemli. Eskiden eve döndüğümde geç saatlere kadar çalışırdım. Çünkü her zaman geç kaldığım bir şeyler olduğu konusunda çok tedirginlik hissederdim. Ancak uzun süredir, günümü daha dengeli planlamak ve bu plana uyum sağlamak konusunda büyük yol kat ettim. Mükemmel bir denge kurabildim mi? Elbette hayır ama artık ‘mükemmel’ yapamadıklarım için kendimi suçlamıyorum. Daha iyisini yapabilmek için ilerlemeye devam ediyorum.

Alev Altuğ She and Girls Dergisi Kapak Röportajı Mayıs 2025

Son olarak DEHB’li kadınların potansiyellerini tam anlamıyla kucaklayabilmeleri için onlara vereceğiniz en önemli tavsiye nedir?
DEHB sizi tanımlamaz, sadece davranışlarınızın nedenini açıklar. Yıllarca çevrenizde bulunan kişilerin ‘Nasıl olduğunuzu ya da olmadığınızı’ anlattıkları kelimelerle tanımladınız kendinizi.

Ama gerçek bambaşka…lütfen dikkatinizi onların söylediklerinden uzaklaştırıp içinize bakın… Kendi gerçeğinizle tanışmaktan korkmayın. Kendinizi yeniden tanıyın ve yeniden tanımlayın!
Güçlü yönlerinizi keşfedin ve küçük adımlarla ilerleyin. Önemli olan kendinizi yeniden inşa etme cesaretiniz.

Unutmayın, Yalnız Değilsiniz

Alev Altuğ DEHB Yaşam Koçu

She and Girls İlkbahar 2025 Sayısında Neler Var?

Alegra Benardete: “Nefes ve İyi Yaşam Yolculuğu”

Burcu Kartoz: “Üretkenliği Hayatınıza Odaklayın”

Yasemin Yeni: “Güzellik Dış Görünüşle Sınırlı Değildir”

Aylin Tunç: “Yoga Dini Bir Ritüel Değildir.”

Pınar Yazıcı: “Yaşam Amacınızın İzini Sürün”

Funda Alkan’dan “Güllerim Soldu”

Deniz Çakan: “Doğum Haritası Navigasyona Benzer”

Duygu Altuğ: “Rengine Güven Kuralları Yık!”

Arzu Yazıcı: “Her Eserim İzleyiciyle Bağ Kuruyor”

Merve Akçıl: “Tatlı Tüketerek Kilo Vermek Mümkün”

Aslı Sapmaz: “Yoga Zihni Kontrol Etme Sanatıdır”

Aleyna Aras: “Modellik Bir Sanat Biçimidir”

Özlem Kaptan: “Geçmişin Gölgesinde Yaşamayın”

Aycan Vatansever: “Harekete Geçmeye Hazır Olun”

Elif Melek Dursun Avcı: “Beslenmede Bir Doğru Yoktur”

Didem Yıldırım: “Obeziteyi Hastalık Olarak Kabul Etmeliyiz”

Selde Övgüm Değirmenci: “Doğru Nefesle Güçlü ve Huzurlu Ol”

Elif Sarıkaya: “Aşkın Yusuf Hali”

SHE AND GIRLS DERGİ