‘KELEBEK KADINLAR’ Bir Dönüşüm Yolculuğudur

Yasemin Gazanker, sadece bir Kişisel Gelişim Uzmanı değil Farkındalık Eğitmeni, Profesyonel Yaşam Koçu; aynı zamanda kadınlara cesaret ve umut aşılayan bir mentor, eğitimci ve yazar. Kurduğu ‘Kelebek Kadınlar’ platformu ile içindeki gücünü ortaya çıkaran ve bu gücü ortaya çıkarmaya hazırlanan kadınlarla bir dönüşüm yolculuğuna başladı. Yasemin Farkındalık Eğitmeni

She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.

Instagram Hesabımız

Onunla hayatındaki dönüm noktalarından, kişisel gelişim alanındaki misyonundan ve insanlara nasıl ilham verdiğinden konuştuk.

Röportaj: Melek Şenol

Yasemin Gazanker Farkındalık Eğitmeni She and Girls Dergisi Kapak Aralık 2024

Yasemin Gazanker’in hikayesi nasıl başlıyor?
1977 yılında babamın görevi nedeniyle bulunduğu Tunceli’de dünyaya geldim. 8 yaşında babamı kaybettim, şehit oldu. Küçük bir kız çocuğuydum ve bir anda hayat benim için eğlenceli ve rengarenk masallardan anlamsız, soluk ve gri bir renge dönüşmüştü. Yıllar bu şekilde akıp gitmeye başlamıştı ve ben 13 yaşımda çalışmaya başladım. Hep ürettim, hep geliştirdim. Düşünce kalkmayı, sert darbelerle öğrendim. Her zaman hayallerimde kurguladım.

O yıllarda, 18 yaşında Bodrum’da turizm sektöründe çalışıyorken tasavvuf öğretisi ile tanıştım ve benlik yolculuğum bu şekilde başlamış oldu. Tasavvuf, hayata bakış açımı değiştirdi. Benlik, hayatın amacı, metafizik ve kuantum gibi konularla ilgilenmeye en önemlisi de içimdeki sesi dinlemeye başladım. Üniversitede turizm eğitimimi yarıda bıraktım çünkü çalışıyordum. Yıllar sonra kırklı yaşlarımda üniversite eğitimimi tamamladım ve sonrasında sosyoloji de dahil daha birçok eğitim aldım. 25- 23-20 ve 10 yaşlarında 4 çocuk ebeveyniyim. Çeşitli iş deneyimlerim olduktan sonra Doğa Koleji’nin anaokullarının Franchise’ını almaya karar verdim. Eğitim sektörü ile tanışmam böyle başladı. Bir okulla başladım ve beş yıl içinde yedi okula çıktı bu sayı. Çok başarılı bir iş insanı serüvenliği yaşadım.

Ben bir marka tasarımcısıyım. Hayatım boyunca yaratıcım bana kendi işimi kurma iznini verdi. 8 yaşında bana ne olacaksın diye soranlara iş kadını derdim. Sen hayatında ne istersen o oluyor diyorum ya, hayatımda hep iş kadını oldum ve bununla gurur duyuyorum. Marka tasarımı benim en sevdiğim ve en zevk alarak yaptığım danışmanlık işlerimden birisi…

Ruhunu markana yansıtmak. İşte okullarımda da hep gelenekselden farklı olarak bu yolu izledim. Daha sonra okullarımı satarak okulculuk sektöründen ayrıldım ve küçük oğlum Mahir oldu. Bu sırada iş hayatıma bir sene kadar ara verdim.

Peki tekrardan iş hayatınıza dönüşünüz nasıl oldu?
Kedimi bildim bileli çok okur, çok araştırırım. Çoğu kişinin kuantumun adını bile duymadığı bir dönemde kuantum ile tanıştım. Hayatımda pozitif açıdan çok etkisini gördüm. Bu da beni bitkilerin enerjisi konusuna yönlendirdi. Hobi olarak bahçe, toprak ve bitkilerle ilgilenmeye başladım. Bitki tasarımcılığı işine el atmaya böyle karar verdim. 2015 yılında Khum Design markasını kurdum. Her zaman evrenin en güzel sanat eserleri olarak doğada bitkileri görmüşümdür.

“Bu mucize varlıkları tasarım ile nasıl birleştirebilirim?” düşüncesiyle yola çıkarak, gerekli tüm eğitim ve araştırmaların ışığında kurdum markamı. Büyük bir aşkla başladım bu işe. Khum ismi yardımcı demektir. Bende insanların dekorasyon algılarına bitkiler ile dokunmak ve evlerine bitkileri bir sanat eseri olarak alabileceklerini ve yeşil dünyanın enerjisini evlerine sokabileceklerini anlatmak amacıyla KHUM DESİGN markasını kurdum. Kısa zamanda popüler olan markam Türkiye’nin en üst profil insanların hediye seçimi ve bitki hizmeti sağlayıcısı oldu.

Tasarımlarım aynı zamanda birçok dergide ilham verdi ve sektörde yeni bir algı oluştu. Bitkiler ucuz bir aksesuar değildir. İlgi ister ve sizi mutlu eder. Daha sonra pandemi döneminde insanların yaşadığı ağır süreçlerin farkında olarak bu sürecin en iyi atlatılma yöntemi olarak online atölye ve eğitimler ile bitki tasarımı ve bitkisel enerji eğitimleri vermeye başladım. İşte bu sırada toprağın doğurganlığı, yeşilin enerjisi ve güneş ışığının ilhamıyla birlikte yeni bir alana girmiş oldum. Khum Akademi süreci bu şekilde başladı.

Yasemin Gazanker Farkındalık Eğitmeni She and Girls Dergisi Röportaj Aralık 2024

Akademinizde nasıl bir eğitim sistemi var?
Aslında Khum akademi bir bitkisel enerji ve tasarım akademisi olarak kurulmasına rağmen kendi “Koza” evrelerini geçirerek çeşitli dönüşümler yaşadı. Artık Khum Akademi’de benim gibi değişiyor ve dönüşüyordu. Bu süreç çok heyecanlı ilerledi. Pandemi sonrası insanlar ve kurumlar birçok eğitimimize katıldılar ve benim kişisel gelişim alanında eğitimler vermemi istediler.

İşte tam bu sıralarda aslında bu konulara tam da hazır olmadığımı düşündüğüm bir dönemde küçük oğlum hastalandı ve bir yıllık kısa bir ara vermek zorunda kaldım. Bu dönem benim için tam bir inziva dönemi oldu. İstanbul’dan bir süreliğine uzaklaştım ve Kastamonu’da bir çiftlik hayatı sürmeye başladım. Oğluma odaklandım ve onunla adeta kendi kozamın içinde bir şifalanma evresi yaşadım. İşte; bu süreç hayatımın değişme, dönüşme ve olgunlaşma evresi oldu.

Akademinin yapısını değiştirmeye karar vermem aslında oğlumun kısa sürede şifalanması ve tüm hayatımızın bir mucize çemberi diye adlandırabileceğimiz bir evre içine girmesiyle oluştu. Yaşadığım her şey bir kadının kendi bakış açısı ve olaylara verdiği tepkilerinin değiştirilmesi sonucunda aslında hayatındaki her şeyin mucizevi biçimde değişebileceğini bana gösterdi. Ve ben ilk defa 2021 yılı sonunda kadınlar için çalışmam ve hatta bir platform kurmam gerektiğine karar vermiştim.

Akademimin içerik ve tüm süreci de bu kararım ile şekillendi. Bu arada çeşitli eğitimler alarak eğitmenlik alt yapımı güçlendirdim ve bir kitap ile köşe yazıları yazmaya başladım. Ben bu süreci bu şekilde yaşarken ve tamamen akışa teslim olmuşken bir de baktım ki “Khum Akademi Zihinsel ve Ruhsal Dönüşüm Merkezi’nin temelleri atılmaya başlamış.

Akademimiz hem bireysel hem de kurumsal tarzda eğitimlerin verildiği; bireysel danışmanlıktan grup eğitimlerine, çeşitli atölyelere, workshoplara yer veren bir merkez olarak planlandı. Tabi arka planda eğitimci, içerik üreticisi, araştırma görevlisi ve pazarlamadan oluşan güçlü bir ekibim var.
Khum Akademi için ‘Ruhsal ve Zihinsel Dönüşüm enstitüsü’ diyebiliriz.

Bilinçli farkındalık, iletişim, ilişkiler, alma ve verme dengesi, pozitif bakış açısı geliştirebilme, zihin terbiyesi, olasılıklı düşünme becerisi, şifacılık, ruhsal gelişim gibi konuların yanında; kurumsal olarak strateji geliştirme, marka kimlik vb. birçok konuda yoğun bir farkındalık programımız var.

Eğitmenliğinizin yanında eğitim almaya da devam ediyor musunuz?
Öğrenmenin ve bilmenin sınırı yok. “Ben biliyorum.” diyen kişiden uzak durmak gerekir. O, en tehlikeli cahil sınıfını oluşturur. Ölene kadar öğreneceğim ve öğreteceğim. Bu bir döngü diye düşünüyorum. Belli ki bu şekilde iyileşiyor ve bütüne hizmet ediyorum.

Yasemin Gazanker Farkındalık Eğitmeni She and Girls Dergisi Röportaj Aralık 2024

Hangi alanlarda eğitim veriyorsunuz?
Bizim eğitimlerimizin en temel amacı farkındalık bilinci oluşturmak, yaşatmak ve farkındalıkla yaşamayı bir felsefe haline getirmek. Yani siz önce kendi farkındalığınıza varmalısınız. Kimliğinizin ve öz benliğinizin farkında olmalısınız. Bizler ruhsal varlıklarız ve madde dünyasında yaşıyoruz.

Ruhumuzu ve bedenimizi dengede tutmayı ve zihnimizi yönetebilmeyi öğrendiğimizde, yaratıcımızın bize buyurduğu o üstün varlık sıfatımızı tezahür ettirebiliriz. Önce farkındalık, sonra ruhsal gelişim üzerine yoğunlaşıyoruz.

Bu arada bir kitap yazdığınızı biliyoruz. Kitabınız ne anlatıyor?
Evet birkaç yıldır sürekli yazıyorum. Aslında bu sürede iki kitap yazdım. Biri öz benlik ile ilgili bir kitap diğeri zihin, beden ve ruh farkındalığı için uygulama ve egzersiz kitabı. Editor aşamasında ikisi de.

Önümüzdeki aylarda uygulama kitabım “21 Twenty-One” çıkacak önce. Sonra “Koza (Mucize Benlik)” çıkacak. Çok heyecanlıyım ve şükran duygusu içindeyim. Hayal ettiğim şeyleri gerçekleştirme iradesinde olduğumu bilmek beni özgürleştiriyor.

Sosyal medyanızdan ve aynı zamanda çeşitli mecralardan köşe yazarı olarak devamlı bilgi akışında bulunuyorsunuz. Bu yoğunluk ne şekilde ilerliyor? Yoğun takip edilen ve etkileşimi yüksek olan bir sosyal medya hesabınız ve YouTube kanalınız var. Bu platformları yönetmek zor değil mi? İçeriklerinizi nasıl üretiyorsunuz?
Evet, Türkiye’nin en çok okunan haber portallarından birinde ‘ŞİFALI SORULAR’ yazı dizisi şeklinde bir köşe yazıyorum. Okurlarım sosyal medya ya da e-posta yoluyla sorularını paylaşıyorlar. Ben de çeşitli uygulamalar ve başka bir bakış açısı ile konuyu çözümlemeye yönelik adeta yazılı bir danışmanlık veriyorum. Herkesin ortak çözülmeyi bekleyen konuları var.

http://MUSTAFA KEMAL ATATÜRK MARŞI

Bir kişinin derdi bin kişiye şifa olabilir. Ayrıca ‘KELEBEK KADINLAR’ YouTube ve sosyal medya hesaplarımızda farkındalık temelli içerikler üreterek ve kadınların fabrika ayarlarına dönmelerini sağlayarak biz kadınların ne kadar güçlü, var edici ve iyileştirici olduğumuzu anlatmaya çalışıyorum. Kadın, toplumu değiştirip dönüştürebilecek yegâne varlıktır. Bunu anlamamız gerekiyor. İçeriklerimiz hem erkekler hem de kadınlar tarafından karşılık buldu ve beğenildi. Çok çalışıyorum ve çok mutluyum. Tabi ki bu süreçleri yönetmek çok kolay olmuyor. Ayda birkaç gün İstanbul’dayım ve stüdyoya giriyorum.

Stüdyo dışı içeriklerimi Kastamonu’da çekiyorum. Tüm bu süreçleri birlikte yürüttüğümüz çok tatlı bir ekibim ve bir asistanım var. Takım çalışmasıyla giderek büyüyoruz. Hayatın içinden olan konuları ele aldığımız için takipçilerimizden sürekli sorular ve talepler geliyor yani içerik üretmek çok zor olmuyor.

Bir aydır konuşulan en önemli imzalarınızdan biri ‘Kelebek Kadınlar ‘platformu. Kim bu kadınlar?
01 Ağustos’ta içimizdeki gücü ortaya çıkaran bir yolculuğa çıktık. Amacımız ruh, beden ve zihin dengesi ile hayatımızda farkındalık yaratmak ve içsel dönüşüm yolunda adımlar atmak. Sosyal medyamızdan kolay uygulanabilir, etkili yöntemler, ilham verici hikayeler, umut dolu paylaşımlar yapıyoruz. Karşılaştığınız zorlukları geride bırakmanız, içinizdeki gücü keşfetmeniz, kelebek gibi özgürce uçmak ve birlikte büyümek için tüm kadınlara kalpten destek olacağız.

Aslında bu hikâye babamın ışıklar evrenine gidişi ile başlayan ve benim ‘dişil sınav dönemi’ diye adlandırdığım ergenlik yıllarım, hep güçlü ve kudretli olmak zorunda kalan annem ve dolayısıyla bizim hayatımızı kökten etkileyen ‘kadın düşmanları ve onların negatif bakış açılarıyla birlikte negatif inanç kalıpları’ ile başlıyor. Tüm bunlar beni sürekli düşünmeye, sorgulamaya, reddetmeye, farklılaşmaya ve otantik benliğimi zor da olsa keşfetmeme olanak sağladı.

Her birine minnettar olduğum tüm kişiler ve tüm yaşananlar bu hayattaki duruşuma ve sanırım marka hikâyeme anlam kazandırıyor. O yıllarda “en çok kadınlara kırgın” olarak çıktığım yolculuğumda, şimdi tüm evrenin kadınlarını sarmak, sarmalamak ve içimdeki tüm sevgiyi onlara aktarmak hayat amacım oldu.

Geleceğe yönelik projeleriniz nelerdir? Kadınlara ulaşma konusundaki hedefleriniz neler?
Her kadına ulaşmak benim için bir hedef. Ancak bununla sınırlı kalmak istemiyorum. Şu anda üzerinde çalıştığım birkaç proje var. Eğitim programlarımı daha geniş bir kitleye yaymak için online platformlar oluşturuyorum. Bu platformlar sayesinde, dünyanın neresinde olursa olsun, kadınlara kişisel gelişim yolculuklarında rehberlik edebileceğim.

Yasemin Gazanker Farkındalık Eğitmeni She and Girls Dergisi Röportaj Aralık 2024

Bu süreçte en çok neyi öğrendiniz? Kişisel gelişimle hayatınızda neler değişti?
En büyük ders, hayatın iniş çıkışlarla dolu olduğu ve bu iniş çıkışların bizim içsel gücümüzü keşfetmemize hizmet ettiği. Kendi hayatımda karşılaştığım zorluklar bana şunu öğretti: Her kriz, aynı zamanda bir dönüşüm fırsatıdır. Kişisel gelişim yolculuğum bana sabrın, öz şefkatin ve kendini affetmenin önemini öğretti.

Özellikle kadınlar için en büyük tuzaklardan biri, kendimizi sürekli eleştirmek ve yetersiz hissetmek. Bu hislerle başa çıkabilmek, kişisel gelişim sürecinde en büyük kazanımlardan biri. Kendi içsel huzurumu bulduğumda, bu huzurun dış dünyadaki olaylara nasıl yansıdığını da gördüm. Hayatımda büyük değişimler olmadı belki, ama içimdeki değişim her şeyi dönüştürdü.

Takipçilerinize ve danışanlarınıza en çok neyi aşılamak istiyorsunuz?
Her kadının içsel gücünü keşfetmesini istiyorum. Birçoğumuz, toplumsal normlar, aile baskıları ya da kendi iç sesimiz nedeniyle kendi sınırlarımızı aşamıyoruz. “Yapamam” dediğimiz her şey, aslında yapabileceklerimizin bir yansıması. Benim en büyük amacım, kadınların bu sınırlayıcı inançlarını kırmaları. Küçük adımlar bile olsa, harekete geçmenin önemini vurguluyorum.

Bu yolculuk bir yarış değil; her adım bir farkındalık ve dönüşüm sürecidir. En küçük adım bile büyük bir değişimin tohumlarını atabilir. Kendimize olan inancımızı güçlendirmek ve hayatın her anını farkındalıkla yaşamak, uzun vadede çok daha güçlü bireyler olmamıza katkı sağlar.

Kişisel gelişim yolunda olan kadınlara bir tavsiyeniz var mı?
Kişisel gelişim bir maraton, sprint değil. Bu süreçte sabırlı olun ve yolculuğun tadını çıkarın. Hatalarınızı bir yük olarak değil, öğrenme fırsatı olarak görün. Kendinize karşı nazik olun; bazen en zor yolculuklar en büyük dönüşümleri getirir. Ve en önemlisi, içsel gücünüzü keşfetmekten asla vazgeçmeyin. Güç dışarıda değil, sizin içinizde. Bir röportajınızda “En iyi reklam, referanstır.” demişsiniz. Bu felsefe ile ilerliyorsunuz… Özgün bir benliğe sahibim.

Yıllardır içinde bulunduğum cemiyet hayatının içinde özgünlüğüm konuşulmuştur. Saç modelimden yaşam tarzıma kadar. 20 yıldan fazla bir süredir kendi merkezinde olan bir kadın olarak hem iş hem kimlik hem de aile yapımı kurgulamayı başardım. İnsanlar kendine özgün doğru mentorlar ile çalışmayı ve o kişilerden fayda almayı isterler. Örneğin bir stilistle çalıştığınızda önce onun kendi stiline bakarsınız ya da bir kuaföre gittiğinizde önce o kuaförün saçlarına bakarsınız.

Dolayısıyla bir marka danışmanı ile çalışıyorsanız da onun şirketlerini nasıl markalaştırdığına bakmanız gerekecektir. Bu etkili olmuştur diye düşünüyorum. En iyi reklam, referanstır bunun bilincinde olmak gerekiyor.

Yasemin Gazanker Farkındalık Eğitmeni She and Girls Dergisi Röportaj Aralık 2024

Her bireyin farklı sorunları vardır. Ama şöyle genel bir değerlendirme yaptığınızda danışanlarınız en çok hangi konuda size başvuruyor?
Genellikle ilişki ve evlilik problemleri, sıkışmışlık, tükenmişlik ve varoluşa geçme konusunda zorlanıyorlar. Kendilerini ifade etmekte güçlük yaşıyorlar. Yaşamlarını yeniden tasarlamak istiyorlar.

Danışanlarınızın gelişim sürecini izlemek sizde hangi duyguları oluşturuyor?
Büyüyorum. Dokunmak ve ilham vermek adeta ruhumu besliyor ve büyütüyor. İnanılmaz bir tatmin yaşıyorum ve tamamlandığımı hissediyorum.

Yasemin Gazanker Farkındalık Eğitmeni She and Girls Dergisi Röportaj Aralık 2024

O Bir Yaşam Mimarı

Yürüdüğümüz hayat yolunda aslında bize yaşam tasarımı yapıyorsunuz…

Evet. Aslında kişiye yaşamını tasarlamayı kalıcı olarak öğretiyorum diyebiliriz.

Instagram: @yasemingazanker_

Yasemin Gazanker Farkındalık Eğitmeni

She and Girls Yaz 2024 Sayısı Gençlik Dergisi Girls Hediyesiyle Dergiliklerde

She and Girls Sonbahar 2024 Sayısında Neler Var?

Recep Demiray: Giorgina Ferri Kreatif Direktörü

Esra Cesmeci: “Hayatınızdaki Fırsatları Değerlendirin”.

Öznur Yeniel: “Yalnız Olmadığınızı Hissedin”.

Selma Doruk Cura: “Hayat Nefes ile Başlar”.

Senem Dağoğlu:” Kendinizi Hücrelerine Kadar Tanıyın”.

Sema Aydumanlı: “Resim Yapmak Benim Tutkum”.

Işıl Füsun Peynircioğlu: Işık ve Yol

SHE AND GIRLS DERGİ