Her insanın evrensel olduğu gerçeğini, şifanın bedenle bir bütün olduğunu ve insanın kendini bulma yolunda tümden hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Kuantum Bioenerji Ekolü Kurucusu Derya Eryılmaz ile enerjisel tedavinin tüm detaylarını konuştuk. Derya Eryılmaz Kuantum Bioenerji Kurucusu
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
“Her şey enerjidir. Enerji değişirse, kısır döngülerin de gerçekliği değişir.”
Röportaj: Melek Şenol

Derya Eryılmaz She and Girls Dergisi Kapak Röportajı
Hikayenizle başlamak isterim. Derya Eryılmaz kimdir?
1982 yılında Ankara’da doğdum. Hayatın görünür yüzünün ötesinde yatan anlamları küçük yaşlardan itibaren sorgulayan bir yapım vardı. Bugün, bir çocuk annesi, evli bir kadın; ama aynı zamanda sosyolog, aile danışmanı ve klinik psikoloji alanında doktora sürecinde olan bir uzmanım. Yıllar boyunca edindiğim bilimsel bilgi birikimini; sezgisel derinlik, enerjetik şifa anlayışı ve ruhsal kavrayışla birleştirdim. Bu sentez, yalnızca bir uzmanlık alanı değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi haline geldi.
Kurucusu olduğum Kuantum Bioenerji Ekolü, bu birleşimin canlı ve dönüştürücü bir yansımasıdır. Eğitimlerimi ve enerji çalışmalarımı sadece teorik temellere değil, aynı zamanda pratikte elde edilen binlerce sonuçlara da dayandırıyorum. Çünkü biliyorum ki; Gerçek şifa, yalnızca bilgiyle değil, bilinçle; yalnızca yöntemle değil, niyetle ve daha fazlası olan pratik deneyimler ile mümkündür. Çünkü şifa bütüncüldür. Her danışanımda, her çalışmamda şu sorunun peşindeyim:
“Zihin, enerji ve beden dengesi nasıl ve ne durumda?”
İşte benim tüm uzmanlık alanlarım, bu döngüyü bütüncül bir bakışla ele alır.

Derya Eryılmaz She and Girls Dergisi Kapak Röportajı
Danışmanlık ve eğitim alanında hangi hizmetleri veriyorsunuz? Bize biraz uzmanlık alanlarınızdan söz eder misiniz?
Danışmanlık ve eğitim alanındaki hizmetlerim; metafizik, psikoloji ve kuantum bioenerji başta olmak üzere hem modern hem de kadim şifa ve eğitim yöntemlerini kapsayan, kendi içinde farklı kollara ayrılan çok yönlü, disiplinler arası bir yapıya sahiptir.
Bu alanlar arasında;
- Bireysel dönüşüm,
- Bilinç düzeylerinin yeniden yapılandırılması,
- Enerji beden çalışmaları,
- Ruhsal denge
- Zihinsel sağlık gibi konular yer almakta;
Yürüttüğüm çalışmalar ise tüm bu uzmanlık alanlarımın bütünsel bir senteziyle şekillenmektedir.
Kuantum Bioenerji’yi ilk kez duyan biri için nasıl tanımlarsınız? Bu sistemin temel prensibi nedir?
Kuantum Bioenerji, insanın sadece fiziksel bedenle sınırlı olmadığını; titreşimden ve bilinçten oluşan, çok katmanlı bir varoluş yapısına sahip olduğunu kabul eder. Her insan, bilerek yâda bilmeyerek evrensel bir enerji ağıyla kesintisiz bir etkileşim içindedir. Düşüncelerimiz, duygularımız, inanç kalıplarımız bu enerji ağıyla bağlantılıdır ve tüm frekans yapımızı şekillendirir. Kuantum Bioenerji tam da bu noktada devreye girer: Fizik bedenin ötesine geçerek, zihnin ve ruhun derinliklerinde saklı kalmış enerji kirliliklerini, sıkışmış enerjileri ve blokajları tespit eder, çözümler ve dönüşüm sürecini başlatır.
Bu sistemin temel prensibi şudur:
“Her şey bu enerji ve frekanslarla ilişkilidir. Enerji değişirse, gerçeklik değişir.”
Ve bu değişim yalnızca teknik bilgiyle değil; niyetle, bilinçle, tecrübeyle ve yüksek bir farkındalıkla mümkündür. Kuantum Bioenerji rehberliği evrensel yaşam enerjileri ile danışanının enerji bedeninde derin bir boyutsal titreşim meydana getirir. Bu boyutsal titreşim sayesinde kişinin kuantum alanında bir değişiklik meydana gelir. Enerji bedenleri yenilenir ve katmanlar birbirine bağlı olduğu içinde insan yaşamına katkılarda bulunur.
Bu sayede kişi, sürdürülebilir arınma ve iyileşme sürecine girer. Bu süreç yalnızca bir iyileşme değil, aynı zamanda derin bir ruhsal uyanıştır. Çünkü gerçek şifa; sadece dışarıdan gelen bir müdahaleyle değil, içeride – özde –uyuyan potansiyelin dışardaki müdahale ile de bir bütün olarak çalıştığında başlar. İnsanın kendi doğal gücünü fark etmesi ve daha bilinçli ve sağlıklı kullanması yaşam alanında dönüşümün kapısını açar. İşte Kuantum Bioenerji, bu uyanışta blokajları çözen, insanı kendi öz enerjisiyle buluşturan, manevi gelişimin anahtarını sunan ruhani bir öğreti sistemidir. Bu rezonans sayesinde kişi;
-Arınır,
-İçsel dengeye gelir,
-Dinginliğe ulaşır
-Doğal enerji akışına yeniden kavuşur.
Bu, yalnızca bir iyileşme süreci değil aynı zamanda derin bir uyanıştır. Çünkü gerçek şifa, sadece dışarıdan gelen bir müdahale değil, bu müdahaleyle birlikte içeride—özde uyuyan potansiyelin uyanması, insanın kendi doğal gücünü fark etmesi ve bu gücün enerjisini en yüksek seviyede- kullanabilmesidir. İşte Kuantum Bioenerji, bu ruhani uyanışta blokajları çözen ve kapalı kapıların ardındaki manevi gelişimin anahtarını sunan bir öğreti sistemidir.

Derya Eryılmaz She and Girls Dergisi Kapak Röportajı
Sıklıkla kullandığınız “şifa dili” kavramı çok dikkat çekici. Şifa dili sizin için ne anlama geliyor?
Şifa dili, sadece kelimelerden ibaret değildir. O, görünmeyeni işiten, hissedilmeyeni dile getiren kadim bir titreşimdir. Benim için şifa dili; ruhun yarasına doğrudan dokunan, bilinçaltının kapılarını nazikçe aralayan, sözcüklerin ötesinde bir frekanstır. Her insanın içinde sessizce ağlayan bir yan vardır. Adı konmamış acılar, bastırılmış duygular ve unutulmuş parçalar…
Şifa dili, tam da bu alanlara seslenir. Çünkü bazen bilinçli bir müdahale, binlerce bilinçsiz çözüm yönteminden daha kestirme ve daha güçlüdür. Ve bu yöntem, yalnızca konuşulanı değil, kalpten akanı taşır.
Şifa dili, ruhlar arası görünmeyen bir köprüdür, orada ne yargı vardır ne de direnç. Sadece saf bir tanıklık…
Ve Yaradan’dan gelen sonsuz kaynağın, bir anlığına bedende ve bilinçte yankılanması…
Bu dil, insanın en derin katmanlarında yankı bulan ve özüyle rezonansa giren kutsal bir çağrıdır.
Çünkü gerçek şifa;
Ruhun hatırladığı,
Kalbin hissettiği,
Özün yeniden uyanışa geçtiği o sessiz anlarda başlar.

Derya Eryılmaz She and Girls Dergisi Kapak Röportajı
Şifa dilini herkes öğrenebilir ve kullanabilir mi? Yoksa belli bir sezgi ya da altyapı mı gerekir?
Şifa dili, herkesin yüreğinde izleri olan kadim bir bilgeliğin hatırlanmasıdır. Evet, herkes bu dili geliştirebilir ama bu, sadece ezberlenmiş teorik bilgilerle değil bilinçli bir gelişim ve yerinde bir çaba ile gerçekleşir. Çünkü şifa dili, bir teknikten çok bir fark ediştir. Sadece bilgiyle değil niyetle, duyarlılıkla ve derin, içsel sezgiyi ustalıkla kullanma sonucu işler.
Bu dili kullanmak, önce kendi kalbini ve ruhunu ihmal etmemeyi gerektirir.
Bazıları için bu yol daha hızlı açılır çünkü sezgilerini daha erken fark etmiştir.
Bazıları içinse bu, içsel bir eğitimin, dönüşümün ve uyanışın sonucu olarak gelişir.
Ama temel gerçek şudur:
İnsan, kendi hakikati ile buluştuğunda uzun yollar kısa yollara dönüşür.
O hâlde cevap net. Evet, şifa dili öğrenilir. Ama yalnızca zihinle değil yürekle, sezgiyle ve saf niyetle…
Kuantum Bioenerji eğitimine katılmak isteyen biri için özel bir kriter var mı?
Kuantum Bioenerji eğitimi içsel dönüşüme açık, farkındalık yolculuğuna adım atmaya gönüllü olan bireylere açıktır. Bu yol, bir unvan ya da meslek edinmenin ötesinde önce kendi öz benliğiyle tanışmaya cesaret edenler içindir.
Tek bir koşul arıyorum:
Gerçekten istemek.
Yani bilgiyle değil yürekle gelmek.
Ezberlemek için değil hatırlamak için hazır olmak.
Yaş bir rakamdan ibarettir. Asıl mesele, ruhsal olgunluğa açık bir bilinçle yola çıkabilmektir. Bu yüzden eğitimlerime katılmak isteyenlerde belirli bir yaş sınırı ya da akademik bir zorunluluk aramıyorum. Ancak kişinin, bu öğretiyi taşıyabilecek sorumluluğa, nezakete ve içsel dengeye hazır olması önemlidir. Çünkü Kuantum Bioenerji, sadece bir teknik değil bir duruş, bir hissediş, bir bilinç hâlidir.

Derya Eryılmaz She and Girls Dergisi Kapak Röportajı
“Derya Eryılmaz’ın bir günü nasıl geçer?” Günlük rutininizden ve sizi dengede tutan alışkanlıklardan bahseder misiniz?
Benim günüm, sessizlikle başlar. Çünkü güne başlamadan önce içime dönmeyi, kendimle hizalanmayı bir ritüel gibi yaşarım. Sabahın erken saatlerinde yaptığım kısa bir enerjisel arınma çalışması ve içsel niyet belirleme süreci, enerjimi sadece güne değil bütüne uyumlu hâle getirir.
Ardından günüm, danışan görüşmeleri, eğitim hazırlıkları, yazılarım ve araştırmalarım arasında akar. Ancak her ne yapıyorsam, onu sadece bir görev değil insanlığa bir hizmet bilinciyle yapmaya özen gösteririm. Her temas, her cümle ve her alan enerjiye bir iz bırakır. Ben, o izlerin farkında olarak hareket etmeyi seçerim.
Gün içinde zihinsel alanımı arındırmak için kısa sessizlik molaları veririm. Doğayla temas etmeyi, arada ruhumu besleyen kitaplara göz atmayı alışkanlık hâline getirdim. Mümkün oldukça sade yaşar, sade düşünür, sade hissederim.
Çünkü sadelik, benim için denge demektir.
Akşam saatleri, kendi içime döndüğüm, ruhumu dinlendirdiğim zamanlardır.
Günün enerjisini kapatmadan önce tüm negatif etkilerden arınır, yaşadığım her etkileşimi, hayatla kurduğum her bağı düşünür, tefekkür eder, içsel bir farkındalıkla değerlendirir ve taşıdığım her anlamı kalben onurlandırırım. Benim için gün sadece saatlerin ilerlediği bir süreç değil, ruhun iz bıraktığı bir yolculuktur. Ve bu yolculukta en güçlü alışkanlığım, her ânı bilinçle yaşamak, kendi varlığımı şifa ile hizalamaktır.
“Kuantum Bioenerji, bilinçle şifanın buluşma noktasıdır” diyebilir miyiz? Sizce bilinç ve şifa arasında nasıl bir bağ var?
Kesinlikle diyebiliriz. Daha önce de ifade ettiğim gibi, Kuantum Bioenerji, bilinçle şifanın kesiştiği kutsal bir eşiktir. Çünkü gerçek şifa, sadece enerjiyle değil o enerjinin fark edilmesiyle, yani bilinçle mümkündür. Şifa, yalnızca bedensel bir rahatlama değil, farkındalığın doğduğu ve kişinin kendine dürüstçe yöneldiği içsel bir uyanıştır. Bilinç ise bu yönelişi anlamlandıran içsel pusuladır. Ne kadar derin fark edersen, o kadar derin şifalanırsın. Kuantum Bioenerji’de biz enerjiyi harekete geçirirken, kişinin bilinç düzeyinde bir uyanışı da tetikleriz. Çünkü enerji, yönünü bilinçten alır. Bilinç varsa şifa kalıcıdır. Bilinç yoksa, ruhani frekanslar dengeli hâle gelmez. Benim için şifa, bedenin ve bilincin birlikte iyileşmesidir. Ve o bilinç uyandığında, tüm sistem kendini yeniler. Bu yüzden Kuantum Bioenerji bir yöntem değil bir farkındalık ve bilinç yükseltme alanıdır. Ve o alanda insan, yüksek benliğine döner… Bu denklem gerçekleştiğinde şifa süreci başlamış olur ve bu başlangıç, ileri seviyede şifanın tamamlanmasını sağlar.
Kuantum Bioenerji ekolünüzle karşılaşanlar için bu karşılaşma anları bir tesadüf müdür, yoksa bir tür çekilim midir?
Evet, hayatta tesadüflere benzeyen tevafuklar vardır. Lakin her buluşmanın bir frekansı, her karşılaşmanın bir çağrısı vardır. Bu tür karşılaşmalar, görünürde rastlantı gibi dursa da özde bir çekilimin, bir frekans eşleşmesinin tezahürüdür. Kuantum Bioenerji Ekolü sadece bilgi değil, enerji, bilinç ve ruhsal hatırlayışla örülmüş bir çağrıdır. O çağrıya kulak verenler, çoğu zaman zihinsel bir arayıştan değil, ruhsal bir titreşime yanıt vererek yaklaşırlar. Bu bir rastlantı değil ruhun zamanla buluştuğu bir eşzamanlılık alanıdır. Çünkü her ruh, kendi frekansıyla uyumlu olan hakikati bir gün mutlaka işitir. Ve işte o an tesadüf değil, kaderin ruhsal çağrıya verdiği bir cevaptır.
Son olarak… Sizinle bireysel olarak çalışmak isteyen, bu yolda size ulaşmak isteyen okurlarımız için nasıl bir yol izlemeliler? Ulaşabilecekleri kanalları bizimle paylaşır mısınız?
Kendi varoluşundaki yüksek bilincine doğru bir adım atmak isteyen her ruh için bu alan farkındalık, şifa ve birlikte yürünecek içsel bir yolculuk, ruhsal bir gelişim, zihinsel bir arınma, bedensel bir destek için her zaman açıktır.
-Bireysel seanslar
-Enerji çalışmaları
-Danışmanlık süreçleri
-Eğitim programları için benimle aşağıdaki kanallar aracılığıyla kolaylıkla iletişime geçebilirsiniz.
E-posta: bioenerjikuantum@gmail.com
Instagram: @kuantumbioenerjiegitimi
Web sitesi: www.kuantumbioenerji.com
İletişim: 0531 912 92 00
Ve unutmayın…
Gerçek dönüşüm bir adımla başlamaz, bir uyanışla çağrılır.
Ve bazen, görünmez bir temas…
İnsanın tüm hayatını sessizce yeniden yazar.
Derya Eryılmaz Kuantum Bioenerji Kurucusu
She and Girls Yaz Sayısı 2025 Sayısında Neler Var?
Sevda Doğangüzel: “Kendi Yolculuğunuzda İlerleyin”
Alara Ekemen: “Beden ve Zihin Bağlantınızı Anlayın”
İrem Wazlo: “Bedenler Teşhir Objesi Değildir”
Saliha Yiğit: “Makyajda Kalite Önemlidir”
Tuba Göksel: “Kendinle Yeniden Tanış”
Nergis Mukhamet: “Güzellikte Gereksiz İşlem Yaptırmayın”
Alev Altuğ: “Her Yaşta Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Tanısı Konabilir”
Burçin Odabaş: “Astrolojide Horary”
Demet Turan: “Etkinlikte Zarafetin Yeni Adı “CLASS EVENTS””
Meltem Mergen: “Nefesinizle Yenilenin”
Nebiye Akbıyık: “Yüz Çizginizin Anlamına Ulaşın”
Nil Akan Palacios: “Ceocoach ile Kendi Koçluk İşletmeni Kurmak Artık Mümkün!”
Tuğçe Atakan: “Amerika’da Doğum Koçu Tuğçe Atakan”
Ayla Kaya: “Başarılı Girişimci ‘Ayla Kaya’”
Gözde İşbilir: “Başarılı Moda Tasarımcısı”
Ardan Özarın: “Yunanistan Ondan Sorulur”
