1980’li yıllar denilince benim aklıma gelen ilk kelime kitch ve abartı oluyor. 1970’li yılların abartısı yanında bu yıllar naif kalıyor. Renk mi? Neon! Florasan! Hacim mi? Vatka üstüne vatka! Kıvırcık mı? Perma ki ne perma! ve daha neler neler… 1980 modası nasıldı?
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
70’li yılların isyankar, doğa sever, naïf ruhuna bu sefer tam bir disko etkisi geliyor. Eğlence ama disko ışıkları altında. Woodstock geniş doğa ortasındaki festivallerinden çıkıyoruz, her tarafı ışıklarla renklendirilmiş, yanar dönerli topların döndüğü büyük disko partilerine geçiyoruz.
Yansın geceler! Sadece geceler mi? 80’li yıllar öyle bir abartı içeriyor ki gündüz vakti bile ışıl ışıl parlayan payetleri sokakta görmek mümkün.
Tekstil sanayisinde de epey bir gelişme oldu ve ve seri üretim hızlandı. Bu yıllarda yavaş yavaş ‘fast fashion’ kavramının temelleri atıldı. Trendler belirginleşti, sezonluk üretim kreasyonları oluşturulmaya başlandı. Plastik ve türevleri iyice yerini çeşitli ürünlerle genişletti.
Parlak renkler ve fosforlu neon renkler spor giyim kreasyonlarını unutulmaz bir görünüme büründürüyordu. Tek bir görünümde aerobik yapan bir kadının üzerinde en az on renk görebilirdiniz.
Aerobik demişken, bütün dünyada spor yapmak artık herkesin bireysel olarak yapması gereken, sağlık için kaçınılmaz bir sorumluluk ve bilinç halini almaya başladı farkında mısınız?
Ve bu sayede de spor ayakkabı dediğimiz o muhteşem ürün hayatımıza girdi. Adidas, Puma ve diğerleri ürettikleri modellerle büyük yarışa girdiler. Giyim ürünlerinde de isimlerini duyurur olmaya başladılar.
Abartı diyorduk değil mi! Evet, kesinlikle tam manasıyla abartının abartısı bu 80’li yıllar. Hatırlıyorum da büyüklerimin giydiği kadifeden dikilmiş, elbise mi tunik mi anlaşılmayan bir boyda ve mucizevi genişlikte omuzları çift kat vatkalarla doldurulmuş kıyafetler vardı.
Saçlara gelecek olursak, perma yaptırmayana bir tuhaf bakılırdı. Herkes o dönemde en az bir kez mutlaka o deneyimi yaşamıştır. Perma makinesinde beklemek ve müthiş bir bonus kafaya kavuşmak. Belki komik gelecek ama 80’li yıllarda en sevdiğim trendlerden biriydi bu.
Bahsetmezsek olmaz, oversize! Evet, abartı dediysek sadece vatka değil tabii. Ceket giyiyorsunuz ama iki beden büyük ve yetmezmiş gibi yakaları da geniş mi geniş. Doğrusu bu abartıya insan şimdi dönüp bakınca hayret ediyor ancak bugünün modasını çok beslediğini görünce hak veriyorsunuz.
Acaba biz de gün gelecek ve bu yıllara böyle şaşkınlıkla bakacak mıyız? Kim bilir…
Takipte kalın, esen kalın, sağlıklı kalın.
Hatice Kübra Erişir