Sağlıklı yaşamın sadece rakamlarla değil, farkındalıkla atılan küçük adımlarla mümkün olduğunu vurgulayan Diyetisyen Damla Turan, sürdürülebilir beslenme anlayışıyla birçok kişiye ilham veriyor. Her bireyin bedenine, yaşam tarzına ve ruh haline özel yaklaşımlarıyla fark yaratan Turan, diyetin bir kısıtlama değil, kendine değer verme yolculuğu olduğunu hatırlatıyor. Damla Turan Diyetisyen Bahçeşehir
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
“Her adım bir fark yaratır” diyen Damla Turan, sağlıklı yaşamın sırrını She and Girls okuyucularıyla paylaşıyor.
Röportaj: Banu Çelik

Damla Turan She and Girls Dergisi Kapak Röportajı Ekim 2025
Öncelikle okuyucularımız için kendinizi tanıtarak başlayabilir misiniz? Beslenme ve diyet alanına yönelmenizin ardındaki hikâyeyi bizimle paylaşır mısınız?
Merhaba, ben Diyetisyen Damla Turan. Sağlıklı yaşamın yalnızca tartıdaki rakamlardan ibaret olmadığını, kişinin kendini iyi hissetmesi, enerji seviyesinin yüksek olması ve yaşam kalitesinin artmasıyla doğrudan ilişkili olduğunu düşünüyorum. Küçük yaşlardan itibaren beslenmenin beden ve ruh üzerindeki etkisi ilgimi çekti; bu merakım üniversite yıllarında bir tutkuya dönüştü ve beni bu alanda profesyonel bir yolculuğa yönlendirdi. Beslenme ve diyet alanına yönelmemin en önemli nedeni, insanların yaşamlarına dokunabilmek ve onlara sürdürülebilir alışkanlıklar kazandırabilme isteğim oldu. Her bireyin hikâyesinin farklı olduğunu ve herkesin kendi bedenine özgü ihtiyaçları bulunduğunu fark ettim. Bu nedenle, danışanlarımla çalışırken sadece kilo verme hedeflerini değil, onların yaşam kalitesini artırmayı, kendilerini daha iyi hissetmelerini ve sağlıklı alışkanlıklar edinmelerini de öncelik haline getiriyorum. Bugün hem bireylerin hem de toplumun daha bilinçli ve dengeli beslenmesine katkı sunabiliyor olmak benim için çok değerli. İnsanların hayatlarında pozitif bir fark yaratabilmek ve onları uzun vadeli sağlıklı bir yaşam yolculuğuna teşvik edebilmek, mesleğimin en tatmin edici ve ilham verici tarafı. Diyetisyenlik sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimi haline geldi benim için. Her danışanımın hikâyesi bana ilham veriyor; birlikte çıktığımız yolculukta sadece bedenleri değil, zihinleri ve alışkanlıkları da dönüştürüyoruz. İşte bu dönüşüm süreci, mesleğime olan tutkumun en güçlü nedeni.
Kendi kliniğinizde danışanlarınıza nasıl bir sistemle yaklaşıyorsunuz? Beslenme programlarını oluştururken en çok nelere dikkat ediyorsunuz?
Her danışanımın benzersiz bir hikâyesi olduğuna inanıyorum. Bu nedenle öncelikle onları yakından tanımaya, yaşam tarzlarını, beslenme alışkanlıklarını, günlük rutinlerini ve hedeflerini anlamaya özen gösteriyorum. İlk görüşmede detaylı bir analiz alıyor, sağlık durumlarını, geçmiş deneyimlerini ve olası risk faktörlerini değerlendiriyorum. Bu süreç hem güvenli hem de etkili bir beslenme planı oluşturabilmem için kritik bir adım. Beslenme programlarını hazırlarken en çok dikkat ettiğim nokta, planların sürdürülebilir ve yaşam tarzına uyumlu olmasıdır. Kısa süreli ve hızlı sonuç vaat eden diyetlerden ziyade, danışanlarımın günlük hayatına uyum sağlayabilecek, dengeli ve keyifli programlar oluşturuyorum. Protein, karbonhidrat ve yağ dengesi, vitamin ve mineral ihtiyaçları, porsiyon kontrolü ve öğün zamanlaması gibi bilimsel temelli kriterleri titizlikle göz önünde bulunduruyorum.
Ayrıca, her bireyin motivasyonunu ve psikolojik durumunu da sürece dahil ediyorum. Çünkü beslenme sadece fiziksel bir süreç değil; zihin ve alışkanlıklarla da doğrudan ilişkili. Bu nedenle danışanlarımla birlikte küçük ama etkili adımlar belirleyip, süreç boyunca onları destekliyorum ve ilerlemelerini yakından takip ediyorum. Amacım, sadece geçici sonuçlar elde etmek değil; danışanlarımın uzun vadede sağlıklı, dengeli bir yaşam tarzı benimsemelerini sağlamak ve onların bu yolculukta kendilerini güçlü hissetmelerine yardımcı olmaktır.

Damla Turan She and Girls Dergisi Kapak Röportajı Ekim 2025
Sizi diğer diyetisyenlerden ayıran, danışanlarınızın özellikle sevdiği bir yaklaşımınız var mı?
Diyetisyenlik benim için sadece mesleki bir alan değil, aynı zamanda insanlarla gerçek bir bağ kurma fırsatı. Beni diğer diyetisyenlerden ayıran en önemli özellik, danışanlarımla kurduğum birebir, samimi ve bütüncül ilişki. Çoğu kişi bir diyetisyene gittiğinde sadece bir ‘liste’ almayı bekler; ama benim yaklaşımım bunun çok ötesinde. Danışanlarımı birer ‘kilo hedefi’ olarak değil, farklı yaşam tarzları, alışkanlıkları, beklentileri ve duygusal dünyaları olan bireyler olarak görüyorum. Bu nedenle onlarla ilk görüşmeden itibaren bir yol arkadaşlığı başlatıyor, sürecin her aşamasında onları dinliyor, anlamaya çalışıyor ve destek oluyorum. Programlarımı hazırlarken yalnızca beslenme değil, psikolojik durum, sosyal yaşam, stres düzeyi, uyku düzeni ve hatta motivasyon kaynaklarını da değerlendiriyorum. Bu sayede danışanlarım kendilerini ‘kısıtlanmış’ değil, ‘desteklenmiş’ hissediyorlar. Yasaklar yerine alternatifler sunmam, süreç boyunca onları motive etmem ve gerektiğinde esneklik tanımam danışanlarımın özellikle sevdiği yaklaşımlarım arasında. Benim için asıl hedef sadece kilo vermelerini sağlamak değil; onlara sağlıklı, sürdürülebilir ve kendilerini mutlu hissettirecek bir beslenme alışkanlığı kazandırmak. Bu nedenle benimle çalışan birçok danışan, sürecin sonunda sadece rakamlara değil, yaşam tarzlarının dönüşümüne de şaşırıyor. Onlardan gelen ‘Hayatım boyunca diyet yapamayacağımı sanıyordum ama bu bana yaşam biçimi oldu’ gibi geri bildirimler, mesleğimde en çok değer verdiğim ve en motive edici yanıdır.
Son dönemde en çok talep gören beslenme trendleri nelerdir? Siz bu trendlerin hangilerini faydalı, hangilerini riskli buluyorsunuz?
Son dönemde aralıklı oruç, glutensiz beslenme, ketojenik diyet ve detoks programları oldukça popüler hale geldi. Bu tür beslenme trendlerinin bazıları, doğru kişiye ve doğru şekilde uygulandığında faydalı olabiliyor; ancak herkes için uygun olmadıklarını unutmamak gerekiyor. Kısa vadeli popüler diyetlerden ziyade, ben sürdürülebilir ve dengeli beslenme modellerini savunuyorum. Çünkü her bireyin metabolizması, yaşam şekli ve ihtiyaçları farklıdır; bu nedenle kişiye özel planlar her zaman en güvenli ve etkili yoldur. Her dönem popüler olan diyet modelleri değişiyor, ama sağlıklı beslenmenin özü hiç değişmiyor; denge. Ben danışanlarıma kendi bedenlerinin ihtiyaçlarına kulak vermelerini öneriyorum. Çünkü en etkili diyet, kişinin yaşamına uyum sağlayan ve uzun vadede devamlılık getiren diyettir. Bu nedenle, trendlerden ziyade bilimsel temellere dayanan, sürdürülebilir ve bireye özgü beslenme planları oluşturmak gerektiğine inanıyorum. Trendler bir rehber olabilir, ama gerçek başarı ve sağlıklı yaşam, kişinin kendine uygun, dengeli ve bilinçli bir yol izleyebilmesinden gelir.

Damla Turan She and Girls Dergisi Kapak Röportajı Ekim 2025
Kilo vermek isteyen danışanlarınızda en sık karşılaştığınız yanlış inanışlar neler oluyor?
Kilo vermek isteyen danışanlarımda en sık karşılaştığım yanlış inanışlardan biri, ‘tek bir mucize gıda ile hızlıca kilo verilebilir’ düşüncesi. İnsanlar bazen kısa süreli ve aşırı kısıtlayıcı diyetlerin hızlı sonuç vereceğine inanıyor, aç kalarak ya da çok düşük kalorili beslenerek hedefe ulaşabileceklerini düşünüyorlar. Oysa sağlıklı ve kalıcı kilo kaybı, küçük ama sürdürülebilir alışkanlık değişiklikleri ile mümkün olur. Bir diğer yaygın yanlış inanış, kilo vermeyi sadece tartı üzerindeki sayılarla değerlendirmek. Bedenin yağ, kas ve su dengesi farklılık gösterir; bu nedenle yalnızca kilo kaybına odaklanmak, uzun vadede motivasyonu düşürebilir. Ayrıca bazı danışanlarım, ‘spor yapmadan kilo verilemez’ veya ‘tek bir yiyecekten kaçınmak yeterli’ gibi genellemelerle beslenme planlarını yanlış yönlendirebiliyorlar. Ben danışanlarıma, sağlıklı kilo kaybının sabır ve süreklilik gerektirdiğini, beslenmenin bir ceza değil, bir denge süreci olduğunu anlatıyorum. Öğün planlaması, porsiyon kontrolü, dengeli besin çeşitliliği ve düzenli fiziksel aktiviteyi bir arada uygulamak hem beden hem de zihin açısından kalıcı sonuçlar sağlar. Ayrıca danışanlarımı, küçük başarıları kutlamaları ve süreci bir yolculuk olarak görmeleri konusunda motive ediyorum. Çünkü her bilinçli adım, uzun vadede büyük farklar yaratır ve kalıcı sağlıklı alışkanlıkların temelini atar. Bu yaklaşımım, onları motive ediyor ve sürdürülebilir başarı sağlıyor.

Damla Turan She and Girls Dergisi Kapak Röportajı Ekim 2025
Sosyal medyada sıkça paylaştığınız içeriklerle birçok kişiye ulaşıyorsunuz. Bu platformu beslenme farkındalığı oluşturmak açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sosyal medya, doğru kullanıldığında beslenme farkındalığını artırmak için çok güçlü bir araç. Ben bu platformu, insanlara bilimsel temelli, güvenilir ve uygulanabilir beslenme bilgilerini ulaştırmak için kullanıyorum. Paylaştığım içeriklerle yalnızca ‘ne yemeleri gerektiğini’ göstermekle kalmıyor; aynı zamanda beslenmenin yaşam tarzıyla nasıl bütünleştiğini, küçük ama etkili değişimlerin önemini ve sürdürülebilir alışkanlıkların nasıl kazanılabileceğini de aktarmaya çalışıyorum. Ayrıca sosyal medya, danışanlarıma ve takipçilerime interaktif bir şekilde ulaşma fırsatı sunuyor. Sorularını yanıtlayabiliyor, yanlış inanışları düzeltebiliyor ve insanların kendi bedenleriyle daha uyumlu bir yaşam sürmelerine destek olabiliyorum. Amacım, beslenmeyi bir zorunluluk veya kısıtlama olarak değil; keyifli, bilinçli ve motive edici bir süreç olarak göstermek. Her paylaşımın bir farkındalık yaratabileceğine ve insanların yaşam kalitesini artırabilecek küçük adımlar atmalarını teşvik edebileceğine inanıyorum. Kısacası sosyal medya, benim için sadece içerik paylaşma aracı değil; doğru bilgiye ulaşmayı kolaylaştıran, farkındalık yaratan ve insanları bilinçli seçimler yapmaya teşvik eden bir platform. Takipçilerimi kendi sağlık yolculuklarını başlatmaya teşvik etmek çok kıymetli.
Kadınların özellikle yoğun tempoda hem sağlıklı beslenip hem de formda kalmaları için günlük hayatta uygulayabilecekleri küçük ama etkili önerileriniz neler olurdu?
Yoğun tempoda yaşayan kadınlar için sağlıklı beslenmek ve formda kalmak zor görünebilir, ancak küçük alışkanlıklar büyük fark yaratır. Öncelikle öğün atlamamak ve her öğünde dengeli beslenmek çok önemlidir; protein, lif ve sağlıklı yağların dengeli bir şekilde alınması, enerji seviyenizi korumanıza yardımcı olur. Gün içinde yanınıza sağlıklı atıştırmalıklar almak, açlık krizlerini önler ve abur cubur tüketimini azaltır. Su tüketimini artırmak, gün boyunca düzenli olarak sıvı almak da metabolizmanın ve genel sağlığın desteklenmesi açısından kritik bir adımdır. Bunun yanı sıra, gün içine küçük hareket molaları eklemek de büyük fark yaratır; örneğin merdiven kullanmak, kısa yürüyüşler yapmak veya esneme hareketleri yapmak hem metabolizmayı destekler hem de enerjinizi yükseltir. Önemli olan, büyük ve ani değişiklikler yapmak yerine uygulanabilir, sürdürülebilir ve kişinin yaşam tarzına uyum sağlayacak adımlarla ilerlemektir. Bu küçük ama bilinçli adımlar hem fiziksel sağlığınızı korumanıza hem de uzun vadede formunuzu sürdürmenize yardımcı olur.
Unutmayın, sağlıklı yaşam bir yarış değil; düzenli, bilinçli ve kendinize uygun bir yolculuktur ve her küçük adım bu yolculuğun değerli bir parçasıdır.

Damla Turan She and Girls Dergisi Kapak Röportajı Ekim 2025
“Diyet” denildiğinde çoğu kişi kısıtlama olarak düşünüyor. Sizce sağlıklı beslenmenin sürdürülebilir olmasının sırrı nedir?
Çoğu kişiye ‘diyet’ denildiğinde hemen kısıtlama ve yasaklar çağrışım yapıyor; oysa sağlıklı beslenme bunun çok ötesinde bir yaklaşım. Sürdürülebilir bir beslenmenin sırrı, yasaklar ve sıkı kurallar yerine denge ve farkındalık üzerine kurulu bir sistem oluşturmaktır. Beslenme, bedenin ihtiyaçlarını karşılamak, enerji sağlamak ve yaşam kalitesini artırmak için bir araçtır; cezalandırma veya aşırı kısıtlamalar değil. Danışanlarımla çalışırken, onlara sadece ‘ne yememeleri gerektiğini’ değil, ‘nasıl ve ne şekilde yiyebileceklerini’ gösteriyorum. Bu, sağlıklı yiyecekleri hayatlarına adapte etmelerini kolaylaştırıyor ve uzun vadede sürdürülebilir bir yaşam tarzı yaratıyor. Ayrıca porsiyon kontrolü, öğün çeşitliliği, su tüketimi ve keyif alarak yemek yeme gibi basit ama etkili alışkanlıkları kazandırmak, bireylerin hem fiziksel hem de psikolojik olarak kendilerini iyi hissetmelerini sağlıyor.
Kısacası, sağlıklı beslenme bir ceza veya kısıtlama süreci değil; kişinin kendi bedenine kulak vererek, farkındalıkla ve keyifle ilerlediği bir yolculuktur. Bu yolculukta küçük, bilinçli ve uygulanabilir adımlar atmak, uzun vadede hem bedenin hem de zihnin dengede kalmasını sağlar.

Damla Turan She and Girls Dergisi Kapak Röportajı Ekim 2025
Klinik çalışmalarınızda psikolojik destek, mindful eating (farkındalıkla yeme) gibi yaklaşımları da dahil ediyor musunuz?
Evet, kesinlikle. Beslenmenin yalnızca fizyolojik bir süreç olmadığını; duygular, alışkanlıklar ve yaşam tarzı ile yakından ilişkili olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle klinik çalışmalarımda psikolojik destek unsurlarına ve farkındalıkla yeme (mindful eating) yaklaşımına mutlaka yer veriyorum. Çünkü bireyin yemekle kurduğu ilişki, sadece ‘ne yediğiyle’ değil, ‘neden ve nasıl yediğiyle’ de şekilleniyor. Danışanlarımla çalışırken, onların duygusal yeme eğilimlerini, stres anında verdikleri tepkileri ve beslenme davranışlarını anlamaya büyük önem veriyorum. Mindful eating, bu noktada kişilerin yeme eylemini farkındalıkla deneyimlemelerine, açlık-tokluk sinyallerini tanımalarına ve yeme anında bedensel farkındalık geliştirmelerine yardımcı oluyor. Bu yaklaşım sayesinde bireyler, beslenmeyi bir zorunluluk ya da kısıtlama olarak değil; kendine iyi bakmanın bir yolu olarak görmeye başlıyorlar. Bence sağlıklı beslenmenin sürdürülebilir olmasının en önemli adımı, kişinin bedenine ve duygularına kulak verebilmesidir. Bu yüzden klinik çalışmalarımda sadece liste vermekle kalmıyor, danışanlarıma bu farkındalığı kazandıracak destekleyici yöntemler de uyguluyorum. Sonuçta sağlıklı yaşam, sadece doğru besinleri seçmek değil; beden, zihin ve duygular arasında denge kurabilmektir.
Sosyal medyada paylaştığınız içeriklerde tarzınız, fit ve sağlıklı görünümünüz dikkat çekiyor. Kendi formunuzu koruma ve sağlıklı yaşam tarzınızı sürdürme motivasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz? Bu süreçte takipçilerinize ilham vermek sizin için ne ifade ediyor?
Sosyal medyada paylaştığım içeriklerdeki tarzım, fit ve sağlıklı görünümüm, benim için yalnızca estetik bir hedef değil; aynı zamanda yaşam tarzımı ve bilinçli beslenme alışkanlıklarımı yansıtmanın bir yolu. Formumu korumak ve sağlıklı yaşam tarzımı sürdürmek, tek seferlik çabalarla değil, günlük rutinlerim ve bilinçli seçimlerimle mümkün oluyor. Düzenli beslenme, dengeli öğünler, yeterli su tüketimi ve hareketi yaşamımın doğal bir parçası hâline getirmek hem fiziksel sağlığımı hem de enerjimi yüksek tutmamı sağlıyor. Motivasyonumu ise öncelikle kendime koyduğum gerçekçi hedeflerden ve kendi bedenimle kurduğum sağlıklı ilişkiden alıyorum. Sürdürülebilir bir yaşam tarzı, yasaklar ve aşırı kısıtlamalarla değil; keyif alarak yapılan doğru seçimlerle mümkün oluyor. Takipçilerime ilham verebilmek benim için çok değerli; çünkü onların da kendi yolculuklarına başlamalarına ve küçük ama etkili adımlar atarak sağlıklı alışkanlıklar kazanmalarına yardımcı olabiliyorum. Bu süreç, yalnızca görünümle ilgili değil, kendini iyi hissetmek, enerji kazanmak ve bedenine saygı göstermekle ilgili bir yolculuk ve bunu paylaşabilmek benim için büyük bir motivasyon kaynağı.

Damla Turan She and Girls Dergisi Kapak Röportajı Ekim 2025
Son olarak, She and Girls okuyucularına sağlıklı bir yaşam yolculuğuna adım atmak isteyenlere ne söylemek istersiniz?
She and Girls okuyucularına söylemek istediğim ilk şey: sağlıklı yaşam bir yarış değil, kişisel bir yolculuktur. Herkesin bedeni, yaşam tarzı ve hedefleri farklıdır; bu nedenle ‘mükemmel’ bir yöntem yok, sadece size uygun olanı bulmak önemlidir. Küçük adımlarla başlamak, sürdürülebilir değişimin anahtarıdır. Örneğin, gün içine daha fazla su eklemek, öğünlerde dengeyi sağlamak, sağlıklı atıştırmalıklar hazırlamak veya kısa yürüyüşler yapmak bile büyük fark yaratabilir. Unutmayın ki sağlıklı yaşam sadece bedenle ilgili değildir; zihninizi ve duygularınızı da bu sürece dahil etmelisiniz. Kendinize karşı sabırlı olun, küçük başarıları kutlayın ve yol boyunca bedeninizi dinlemeyi öğrenin. Her adım, size daha enerjik, dengeli ve mutlu hissettirecek bir yaşam tarzına yaklaşmanızı sağlar.
Önemli olan, bu süreci bir zorunluluk değil, kendinize değer verdiğiniz bir yolculuk olarak görmektir. Başlamak için mükemmel zamanı beklemeyin; küçük bir adım bile büyük fark yaratır ve bu yolculukta atacağınız her adım sizin sağlığınıza yapacağınız en değerli yatırım olacaktır.
Damla Turan Diyetisyen Bahçeşehir
She and Girls Sonbahar Sayısı 2025 Sayısında Neler Var?
Nino Tsivadze: Gayrimenkulde Güçlü Adımlar
Yasemin Fazlılar: “Hayallerinizi Cesaretle Sahiplenin”
Selen Erdoğan Özdemir: Diş Estetiğinde Yenilik
Özge Özler: Kıbrıs’da Yeni Adresinizi O Bulur
Melike Gürçay: “Yoga Holistik Yaklaşım Gerektirir”
Jupiterinkızıemelce: “Astroloji Kehanet Değildir”
Esra Ünlütürk: “Güzellikte Fark Yaratıyoruz”
Elif Akyasan Kahraman: “Duygular Kalıcı Değildir”
Dilek Coşkun: “Nefesle Kendinizi Hatırlayın”
Göksen Tosuner: İç Anadolu’dan Dünyaya Uzanan Sanat Öyküsü
Derya Eryılmaz: “Her Şey Enerjidir”
Gonca Birgili Koçer: “Yıllarca Taşıdığınız Yükü Atın”
Sena Dadandı “İçsel Gücünüzü Keşfedin”
Rahşan Büşra Kara: “İçinizdeki Dişi Gücü Kucaklayın”
Serap Baytekin: “Kaşlarınızın Doğal İfadesini Koruyun”
