Zor Zamanlar ile Başa Çıkmak

İnsanoğlu her daim zor dönemlerden geçmiş. Belki de en büyük zorluk her zaman için belirsiz olanla yaşamak…
Hepimiz, dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım, bir gerçek ile yaşıyoruz; hayat belirsizliklerle dolu! Zor zamanlarda ile nasıl mücadele ederiz?

She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.

Instagram Hesabımız

Hepimizin belirsiz durumlar karşısında kendisine göre baş etme yöntemleri var. Bizden daha büyük ve ilahi güce sığınmak, karmaya bırakmak, hayırlısı ne ise onun olacağına ikna olmak, dua etmek, enerji göndermek gibi…

Bunların hepsi insanın belirsizlikler karşısında hayatına devam edebilmesi için iyi gelen içsel sistemler. Kimilerimiz içinse, belirsizlikler arttığında hayata sağlıklı devam edebilmek daha zor olabiliyor.

Özellikle 2020 yılı tüm dünya için, belirsizlikler ve belirsizliğin getirdiği stres açısından olumsuzluklara çok maruz kalınan bir yıl oldu. Covid-19, deprem, ekonomik kriz, kısıtlanmalar derken 1 ay sonra önümüzü görememenin getirdiği huzursuzluk ve bıkkınlık hali kapladı çoğumuzun içini. Belirsizliklerden kaçış yok, hayat hiçbirşeyin öngörülemediği bir mecra ne de olsa!

Peki ruh sağlımızı belirsiz ve zor zamanlar karşısında korumak için neler yapabiliriz?

1- İçinde bulunduğunuz durumu tanımlayın. Örneğin, “Deprem oldu, bir daha olmasından endişeleniyorum…” “Etrafımda hasta olan kişi sayısı arttı, ben de hasta olmaktan endişeleniyorum…” gibi.

2- Bu durum ile ilgili, kendi kontrolünüzde olan önlemler ile sizin kontrolünüzde olamayan durumları birbirinden ayırın.

Alabileceğiniz önlemleri alın. Bu gibi belirsiz ve zor zamanlarda insan kendi kontrolüne ihtiyaç duyar. Bunu önemsemek ve yerine getirmeye çalışmak önemlidir.

Maske takmak, minimum temasta olmak, el hijyenine dikkat etmek, kişinin kendi kontrolünde olan önlemlere örnektir.

Veya deprem endişesi yaşanıyorsa, yaşadığı bölge, zemin ve binanın sağlamlığı ile ilgili araştırma yapmak, gerekirse daha güvende olacağı başka bir yere taşınmak yine kendi kontrolümüzde olan önlem davranışlarıdır.

Depremin olmamasını dilemek, keşke hastalık hiç olmasaydı diye üzülmek, kendi kontrolümüzde olamayacak bir duruma geliştirdiğimiz işlevsiz tutumlardır.

3- Günlük bu durumlara maruz kalma sürenizi sınırlandırın ve haber alma kaynaklarınızı özenle seçin.

Bütün bir gün, online haber kaynaklarından, sosyal medya uygulamalarından maruz kaldığımız uyaran sayısı bir hayli fazla.

Bu gibi belirsizliğin arttığı, endişe seviyenizin yükseldiği zamanlarda bu kadar uyaran bombardımanı iyi gelmeyeceği gibi, sık tetikleyici etki yaratacaktır.

4- Zihninizi dinginleştirmeyi öncelik haline getirin.

Düzenli meditasyon uygulamalarından ve mindfulness çalışmalarından faydalanabilirsiniz. Bir alışkanlık haline gelip, düzenli uygulandığında stres seviyenizin düşmeye başladığını fark edeceksiniz.

Yapılan bir çok araştırma meditasyon ve midfulness uygulamalarının stresi azalttığını kanıtlıyor.

5- Kendinizi kapamayın, sevdikleriniz ile iletişimde olun.

Covid-19 sebebi ile yakinen vakit geçiremiyor olabilirsiniz, ancak aynı evde olduğunuz yakınlarınızla, ailenizle, eşinizle, çocuklarınızla özellikle bu gibi dönemlerde daha çok fiziksel temas kurun, sarılın, dokunun.

6- Duygularınız hakkında konuşun!

Endişelerinizi, korkularınızı bastırmayın, yakınlarınız ile paylaşın, anlatın, üzerine konuşun.Bastırılan duygular sizde birikmeye ve bir süre sonra da bedeninizde kendini göstermeye başlayacaktır.

Stresin bedene yansımaması adına, bu içinde bulunduğunuz durumları dışa vurmaya herkes gibi sizinde ihtiyacınız var, bunu unutmayın.

7- Keyif alacağınız, mutlu çocuk tarafınızı uyandıracak aktivitelere öncelik verin.

Doğada yürüyüş, kağıt oynamak, bir oyun bulmak, eğlenceli bir şeyler izlemek, gülmek, çocuğunuzla yeni bir oyun türetmek gibi sadece keyif almak için yapacağınız aktiviteler iyi gelecektir. Zaman yaratıp, öncelik vermeyi önemseyin.

8- Kendi duygularınızı, bedeninizde oluşan hisleri önemseyin.

Gerginlik, huzursuzluk, kaşıntı, mide yanmaları, sırt ağrıları, baş ağrıları size bir şeyler söylemek istiyor olabilir.
Kendinizi dinlemeyi ve iyi gelecek uğraşlar geliştirmeyi bir alışkanlık haline getirin.

9- İhtiyaç duyuyorsanız bir uzmandan destek alın.

Sağlıklı bir yetişkin, ihtiyaç duyduğu zamanlarda kendine yardımcı olacak kaynakları oluşturabilen kişidir.
Her şey ile tek başınıza mücadele etmek zorunda değilsiniz, ihtiyaç duyduğunuz yerlerde destek alın. Kendi ihtiyaçlarınızı önemsemeyi geliştirin.

10- Doğada, açık havada vakit geçirin.

Yürüyüş, açık havada oturmak, bisiklete binmek gibi açık havada yapabileceğiniz, doğada vakit geçireceğiniz aktiviteler serotonin hormonunuzun yükselmesine, kendinizi daha iyi hissetmenize etkili olacaktır.

Sağlıkla kalın,

Sevgilerimle,

Ayşegül Soysal

Uzman Psikolog

Zor zamanlarda ile nasıl mücadele ederiz?

She and Girls Aralık 2020 Sayısı Gençlik Dergisi Girls Hediyesiyle Dergiliklerde

SHE AND GIRLS BAHAR 2024