Sıcak havaları yavaş yavaş arkamızda bırakırken, bu sonbaharda her yıl olduğundan daha fazla bağışıklığımızı destekleyip soğuk algınlığından korunmamız gerekiyor. Sonbaharda beslenme nasıl olmalıdır?
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Bağışıklık sistemimizi güçlendiren iyi dengelenmiş, enerji ve besin açısından zengin beslenme, mevsim değişikliğine özgü bu yorgunluğu ve ilgisizliği önleyecektir.
Havaların soğuması ve yağışlı olması nedeniyle halsizlik ve keyifsizlik durumu, şekerli ve hamur işi tüketimi isteğini artırmaktadır. Bu süreçte fazla kilo alımından kaçınılmalı, özellikle yağlanma olarak gelen bu kilonun bağışıklığı ciddi oranda düşürdüğü unutulmamalıdır.
Vücut direncini arttırmak için antioksidan olarak görev yapan c vitamini, çinko, a vitamini, magnezyum ve selenyumdan zengin besinlerle beslenmeliyiz. Özellikle bu dönemde eksiklik olmamasına dikkat etmemiz gereken takviyelere bir göz atalım;
Magnezyum; Magnezyum eksikliğinde kas ağrıları ve krampları görülebildiği gibi, kendinizi halsiz ve yorgun hissedebilirsiniz. En önemli kaynakları çiğ badem ve yeşil yapraklı sebzelerdir.
Çinko; Özellikle yara iyileşmesi ve hücre yenilenmesi süreçlerinde etkisi olan çinko, bağışıklık güçlendirmenin en önemli kaynaklarından biridir. Kırmızı ve beyaz et en önemli hayvansal kaynaklı çinko deposu olduğu gibi yer fıstığı, kabak çekirdeği ve sarımsak da çinko içerir.
C vitamini; Pandemi başladığından beri en çok konuşulan vitamin olan c vitaminini günlük dozlarda almamız gerekir. Bağışıklığı desteklemekte en önemli vitamin olan c vitamini, günlük 3 porsiyon limon, portakal, greyfurt veya yeşilbiber tükettiğimizde günlük almanız gereken c vitamini seviyesini karşılamış oluruz.
D vitamini; Eksikliğinin belirtileri genellikle yorgunluk ve gün içinde uykusunu alamama hali olarak görülüyor. Yaz aylarında yeterli miktarda güneşlenemediğimizde ve dengeli beslenmeme durumunda sonbaharda eksikliğini daha fazla gösteriyor. Yorgunluğunuz ve geçmeyen halsizliğiniz varsa mutlaka kan değerlerinizde d vitaminine baktırmalısınız.
Omega 3; Vücuttaki inflamasyonu azaltırken bilişsel fonksiyonları ve hafızayı güçlendirir. Tam da mevsiminde olan palamut, istavrit ve sardalyeyi haftada 3 kez tüketmek yeterli miktarda omega 3 almanıza yardım edecektir.
Selenyum; Eksikliğinde hücresel hasarlar, tiroid bezinin yeterli çalışmaması ve enfeksiyona yakalanma durumunun artmasına sebep olabilir. En önemli kaynakları yumurta, balık, ceviz, mantar ve ciğerdir.
A vitamini; Turuncunun en yoğun renklerinden oluşan havuç ve bal kabağı en önemli kaynaklarındandır. A vitaminin aktif formu olan Beta-karoten, sağlıklı görme için gerekli olan bir antioksidandır ve ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücudu kalp ve kan damarı bozukluklarına ve kansere neden olabilecek serbest radikal hastalıklara karşı korur.
Mevsiminde sebze ve meyve tüketimi bağışıklığınızı desteklerken sizi hastalıklara karşı koruyacaktır.
Soframızın olmazsa olmazı baharatları bu mevsimde de tüketmeyi ihmal etmeyin. Tarçın, zencefil, zerdeçal, karabiber hepsi aynı inflamatuar baharatlardır ve direncinizin yükselmesine yardımcı olur.
Her gün 1 bardak ekinezya çayı tüketmek günlük aldığınız c vitamini seviyesini arttırarak bağışıklığınızı güçlendirecektir.
Zencefil ve zerdeçal vücutta iltihabı baskılayarak enfeksiyonlara karşı vücudu korur.
Adaçayı, nane, kekik ve ısırgan otunun çay olarak tüketilmesi hem sindirim sistemine destek olacak hem de hastalıklara karşı sizi koruyacaktır.
Havaların so
ğumasıyla su tüketim miktarı azalmaktadır, unutmayın ki su tüketmezseniz metabolizmanız çalışmaz. Gün içinde fazla miktarda çay ve kahve tüketmek yerine ılık su tüketmeye çalışın.
Günlük mutlaka 40 dakika yürüyüşler yapmanız direncinizi arttırıp kas ağrılarınızı azaltacaktır.
Merve Altay
Uzman Diyetisyen
