Korkularınızı Sevmek Zorunda Değilsiniz Fakat Onları Tanıdıkça Kontrol Edebilirsiniz!

Biliyor musunuz ben yaş aldıkça değiştim. İyi mi kötü mü bilmiyorum ama birçoğumuz gibi neredeyse sanki her konu da dönem dönem değişim yaşadım. Kimi zaman bilerek kimi zaman farkında dahi olmadan yaşadığım bu değişime şimdi anlam verebiliyorum ancak. Ama değişmeyen ve benimle hep kalan şey korkularımmış şuan fark ediyorum. Psikolojik korkulardan nasıl kurtuluruz?

She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.

youtube.com/msemedya

Korkularımızı bazen kendimiz yaratıyoruz bence… Çünkü aslında korku algıladığımız tehditlere verdiğimiz duygusal yanıt olarak tanımlanıyor bilimsel açıklamasında. Veee o tehditler aslında bizim algımızla da oluşuyor.
Çocuk yaştaki korkular daha çok dürtüsel bence. Hangimiz karanlıktan, bilinmezlerden ve yalnızlıktan korkmadık ki… Gerçi yalnızlık korkusu bence her yaş döneminde ölene kadar hep en çok korktuğumuz korkumuz olarak kalıyor ama büyüdükçe değişiyor işte korkular yerini başka başka kara delikler alıyor.

8-10 yaşlarımın korkuları çoğu çocuk gibi karanlıktı, börtü böcekten korkardım ve en çok da yalnızlıktan… Lise çağlarıma gelince onlar geçmedi ama yerini farklı korkular aldı. Bir gruba dahil olamama, tercih edilmeme, sevilmeme öne geçti. Bir parti, organizasyon olacak da beni çağırmazlarsa diye nasıl da endişelenirdim. Büyüdükçe o da gitti. Bu sefer üniversiteyi kazanamama kaygısı yerini aldı. Acaba mezun olduğumda iyi bir işim olacak mıydı? Ya olmazsa? Kendimi ve ailemi geçindiremezsem? İstediğim gibi bir hayat yaşayamazsam? Tüm bu soruların cevaplarını bulmaya çalıştım uzun bir süre.

Şimdi geriye bakıp düşündüğümde, beni korkutan şeylerin ne kadar değiştiğini fark ediyorum. Geçen yılların ve tecrübe ettiklerimin bana kattıklarıyla birlikte, her şey gibi korkularım da değişiyor… Dikkat edin, korkularımdan kurtuluyorum demiyorum. Korku insanların, hatta tüm canlıların hayatında kaçınılmazdır, hayatta kalmak kadar gerçekçi bir temele dayanan histir.

Bilimsel tanımlama da geçen “korku, algıladığımız tehditlere verdiğimiz duygusal bir yanıttır.” ifadesi üzerinde düşünülecek bir neden-sonuç ilişkisi mevcut gibi geliyor bana. Korkular, tehditlerin ne kadar gerçekçi olduğuna ve bizim bunları nasıl algıladığımıza dayanıyor. Koşullarımızı, düşüncelerimizi ve hislerimizi algılama konusunda kendimizi ne kadar geliştirirsek, etrafımızdaki işaretleri o kadar doğru yorumlayabiliriz. Bugün, artık bir yere davet edilmemekten ya da bir gruba dahil olamamaktan korkmuyorum. Belki lisedeki Leyla için bunlar olmazsa olmaz, yaşamsal şeylerdi.

Ancak bugünkü Leyla, sahip olduklarının kıymetini biliyor. Benim için gerçekten önemli ve hayati şeyleri algıladıkça, o kadar da önemli olmayan şeyler için endişelenmekten kendimi uzaklaştırabiliyorum.
Öyle anlar gelir ki, korkularımız çok gerçekçi bir hal alır. Örneğin çocuğunuz o gün kendini iyi hissetmiyordur ve onun hastalanmasından korkuyorsunuzdur. Böyle anlarda korkuyu besleyip paniğe kapılmanın bir yararı olmadığı gibi, bu korkuyu geçiştirmek de doğru bir davranış elbette olmayacaktır.

Çocuğunuza daha yoğun ilgi gösterip dinlendiğinden ve ilaçlarını aldığından emin olmak, hastalık korkusuna verilebilecek doğru bir kaçınma davranışıdır. İlk anda ortaya çıkabilecek panik duygunuzun üzerine düşünmek, korkunun neye hizmet ettiğini anlayıp verdiğiniz yanıtı dönüştürmek, kendinizi ve duygularınızı tanımanızla mümkün olacaktır.

Bir araştırmaya göre insanların korkularının %60’ı tamamen yersiz ve gerçekleşme ihtimali olmayan şeylere dayanıyor. Korkuların %20’si geçmişte yaşanmış ve kontrollerinin dışındaki olaylara, %10’u ise bizim için hiç de merkezi olmayan ve hayatımızda pek bir değişiklik yaratmayacak alakasız şeyler hakkında. Geri kalan, gerçekleşme ihtimali olanların ise yalnızca %4-5’i yerinde korkular.

Dünyada aslında iki tür insan vardır denilebilir; korkudan kaçarak uzaklaşanlar ve korkularının üzerine gidip, onunla yüzleşerek yoluna devam edenler.

Korkudan kaçmak kolaydır ve genellikle yapılan budur; fakat korkularla baş etme mekanizmalarını harekete geçirip, üzerine giderek yaşamak kişiyi daha da güçlü kılar ve daha huzurlu bir hayat imkânı sunar.

Korkmadığımız zaman öğrenmiyoruz da. Başlangıçta belirttiğim gibi birçok gelişmenin temelinde korkularımızın sağladığı bir motivasyon var. Her ne için olursa olsun, korkuyu hissetmek, ona karşı bir vaziyet almak ve üzerine giderek baş etmeyi öğrenebilmek, korkuları böylece kucaklamayı öğrenmek bizi daha mutlu, yetenekli, daha cesur ve anlatacak ilginç hikâyeleri olan bir insan da yapacaktır.

Eğer korkudan kaçarsak;
Hayat sürekli korkacağımız bir şeyleri karşımıza çıkartacaktır. Çünkü hayatta kalmanın en temel duygularındandır korku ve eğer korkudan hep kaçarsanız, bu hayatınız boyunca kaçmak zorunda kalacağınız anlamına gelir. Bu da daha kaygılı, daha huzursuz, endişelerle sürdürülen huzursuz bir hayat demektir.

Fakat korkuların üzerine giderek, onlarla yüzleşen insanların, hayatın iniş ve çıkışlarıyla baş etme mekanizmaları gelişir, daha güçlü hisseder ve hayatlarına daha çok kendileri yön verirler.

Korkularımızdan kurtuldukça güçleniriz… Korkularınızla yüzleşin, onların nereden geldiğini öğrenin, sebeplerini araştırın, bu kendinizi tanımanız anlamına da gelecektir. Korkularınızı sevmek zorunda değilsiniz fakat onları tanıdıkça kontrol edebilirsiniz.

Korkularınızla yüzleşin ve vedalaşın
Korkularımızla dönüşü olmayan sözleşmeler imzalamıyoruz. Nasıl başladım nereden aldım bu ilhamı bilmiyorum ama uzun bir süredir korkularımla yüzleşip, dönüştürmek için adım attığımda sözcüklerin büyüsünden de yararlanmaya başladım. Sık sık tekrarlamanın faydalı olacağını düşündüğüm bu olumlu cümleleri sizinle paylaşarak;

Gelecek korkusu: “Yaşamın akışına güveniyorum.”

Başarısızlık korkusu: “İstediğim her şeyi başarabilecek güçte olduğumu biliyorum.”

Değersizlik korkusu: “Ben çok değerliyim.”

Kaybetme korkusu: “Ben sahip olduklarımı özgürce seviyorum.”

Yetersizlik korkusu: “Ben yeterliyim kendi iç gücüme inanıyorum.”

Parasızlık korkusu: “Bolluk, bereket içindeyim.”

Hastalık korkusu: “Ben sağlıklı yaşamayı seçiyorum ve bedenime değer veriyorum.”

Sevilmeme korkusu: “Kendimi çok seviyorum.”

Korkularınızla yaşayabileceğiniz güzel günler diliyorum…

Leyla Kaçar

Psikolojik korkulardan nasıl kurtuluruz

She and Girls Yaz 2019 Sayısı Gençlik Dergisi Girls Hediyesiyle Dergiliklerde!

SHE AND GIRLS BAHAR 2024