Yıllardır, kadınlar varoluşlarından beri aynı sorunlar için mücadele veriyor. Sosyal medya, beden imajı ve kürtaj hakları gibi yeni çağ faktörleri göz önüne alındığında, bugün bile kadınları etkileyen pek çok problem var. Bu muhteşem kitaplarda feminist düşünürler, ırkçılık ve kadın düşmanlığının kesişim noktasından pornografi endüstrisine kadar her şeyi sorguluyor. İşte elinizden bırakamayacağınız en sevdiğimiz kitaplardan bazıları. Mutlaka Değerlendirmeniz Gereken 4 Feminist Okuma Önerisi
Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi, Mary Wollstonecraft (1792)
Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi, tartışmasız Wollstonecraft’ın en önemli eseridir. Bir manifesto, erkeklerin haklarının kadınlara da genişletilmesi gerektiğini savunan ilk temel eserlerden biridir. Kadınların etkili eşler, anneler ve topluluk üyeleri olmaları isteniyorsa, özellikle eğitim bir öncelik olmasını savunan bu kitap feminizmin şimdiki halini, daha o zamanlar şekillendirmiştir. Kadınların görünüşlerine göre değerlendirilmesi gerektiği fikrini reddeden Wollstonecraft, bunun yerine kadınların doğuştan gelen her zaman mantıklı olma yeteneğini savunmuştur. Zamanında bunlar, kadının aile ve toplumdaki rolleri hakkında devrim niteliğinde fikirlerdi.
She and Girls Nisan 2023 Sayısı Gençlik Dergisi Girls Hediyesiyle Dergiliklerde
İkinci Cinsiyet , Simone de Beauvoir (1949)
Toplumsal cinsiyet üzerine çalışan herkesin okuması gereken bu kitap, bir toplumdaki kadınlara ilişkin çığır açıcı bir psikanalitik varoluşçu çalışma ve yayınlanmasından sonra bile yaklaşık 70 yıldır hâlâ yankılanıyor. Feminist teorinin temel taşlarından biri olan İkinci Cinsiyet, bize kadınlığı anlamamız için gereken sözcükleri veriyor. Beauvoir’nın “öteki” kavramı – erkekliğin varsayılan normal olduğu ve kadınlığın bu nedenle normal olmadığı bir ikilik – artık toplumsal cinsiyet meselelerinin ötesinde, toplumun tüm yönleri hakkındaki konuşmalarda yayılan bir fikir. İkinci Cilt, ev içi meselelere dönüyor; kız ve erkek çocukların nasıl farklı yetiştirildiği, modanın kadın kimliğindeki rolü, kadın arkadaşlıkları, hamilelik, evlilik, cinsel hayal kırıklığı ve hatta ev temizliği. Erkeklerin dünyasında kadın olmanın ne anlama geldiğine dair her konunun ince işlendiği bir kitap.
Damızlık Kızın Hikayesi, Margaret Atwood (1985)
İçinde bulunduğumuz Dünya Gilead Cumhuriyeti için tek ilham kaynağı olmuştur. Bu kitapta kadınlar için baskıcı, ölümcül olan distopik bir evren üzerinden aktarılan çok önemli mesajlar var. Her şey karakterimiz Offred‘in, kaçmaya çalışırken yakalanması ve hizmetçi olarak göreve alınmasıyla başlıyor. Kadınların özerkliklerinin ve yasal haklarının tamamen silinmesinin, mutlak ataerkillik ile dinsel köktenciliğin birleşmesinden nasıl kaynaklandığını deneyimleriyle gösteriyor. Günümüzdeki kürtaj ile ilgili tartışmalara da ışık tutacak bir eser.
Jolly Joker Harbiye Açık Hava yaz konserlerinin ilk isimleri belli oldu!
Emma, Jane Austen
Jane Austen’ın İngiliz kırsal toplumuna yönelik anlayışlı eleştirisi, feminist bir roman olarak değerlendirilmesini hak eden birçok bileşene sahiptir. Hikaye, Fransız Devrimi ve sanayi devrimi gibi dünyada birçok şeyin olduğu bir zamanda geçiyor, 1800’lerin başlarında küçük, kurgusal Highbury köyünde kadınların karşılaştığı kısıtlamaları gözlemleyebilirsiniz. Ana karakter Emma zengin, zeki ve çekicidir, ancak babası telaşlı bir hastalık hastası olduğu için, uygun bir şekilde Highbury olarak adlandırılan yerden bir kez bile seyahat etmemiştir. Arkadaşı Harriet’e asla evlenmeye ihtiyaç duymayacak veya evlenmek istemeyecek kadar zengin olduğunu iddia ederken, sonunda neredeyse başka seçeneği olmadığını fark eder ve olaylar sarpa sarmaya başlar.
