Hiç Kendinize Kim İçin Yaşadığınızı Sordunuz mu?

Bu konu son zamanlarda yaşadığım olayların etkisi ile de sürekli düşündüğüm, hep de ikilemde kaldığım, cevabını bildiğim ancak uygulamakta zorlandığım bir konuydu. Evet çok kere duymuşsunuzdur ‘Başkaları ne der ne düşünür diye yaşama.’ cümlesini. Kim için yaşıyoruz

She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.

youtube.com/msemedya

Ben de çok kere okudum, çok sefer söyledim; hem kendime, hem de çevremdeki insanlara. Ancak bilmek yetmiyor ya da sadece söylemek, onu uygulama konusunda ne kadar iyi olduğumuz asıl mesele. Konunun başkalarının düşüncelerine göre yaşamanın ne kadar yanlış olduğu ya da bunu yapmazsak ne kadar mutlu bir hayat süreceğiz kısmı ile değil, neden böyle bir eğilimimizin olduğu kısmından bahsetmek istiyorum.

Bir insan neden kendi duygu ve düşüncelerini, kendi istediği hayatı yaşamak yerine, diğer insanların duygu durumları ve düşüncelerine göre kendini şekillendirir? Bu sorunun kişiden kişiye göre değişen birden çok cevabı olacaktır. Ancak hepimizin ortak bir paydada toplanacağı konu eminim ki; bu hayatta gerçekten kim olduğumuzu keşfetmemiz ve ancak kim olduğumuzu keşfettikten sonra istediğimiz hayatı yaşayabilecek cesareti göstermemizdir.

Yaşamı bazen bir oyun şeklinde tanımlarlar; unutup hatırlama oyunu. Her birimiz doğduğumuz anda gerçekten kim olduğumuz bilgisi ile doğar, sonra gerek toplumun kuralları gerek ailemizin çizdiği sınırlar ve doğruları gerekse deneyimler yolu ile öğrendiğimiz korkularımız sayesinde kendimizden adım adım uzaklaşırız. Öyle yavaş ve fark edilmez bir şekilde olur ki bu süreç, bir süre sonra kişi kendi gerçekliğinden uzak ancak içinde bulunduğu durumu da kendi gerçekliği sanacak bir noktada bulur kendisini. Bazen de bulamaz zaten, öylesine kaybolmuştur ki… Belli bir süre sonra içinde bir huzursuzluk hisseder ancak bunun nedenini sürekli dışarıda arama eğiliminde olur; iş stresi, şehir hayatı, sorumluluklar, yaşam mücadelesi…

Evet bunların elbette belli oranlarda etkisi oluyordur kişinin hayatında ancak tüm bunların en mükemmel olduğu dönemlerde bile bazen o huzursuzluk devam eder. Dışarıda arar cevapları, şartlarını değiştirmeye çalışır. Ancak şartlar değişse de yalnızca geçici bir süre tatmin olup sonrasında yine aynı kısır döngünün içine girilir. Evini değiştirir, arabasını değiştirir, işini değiştirir, alışveriş yapar, kıyafetlerini değiştirir… Ancak bu süreçte kendisini değiştirmeyi unuttuğu sürece değişen ne olursa olsun içsel huzuru değişmeyecektir. Hepimizin bildiği gibi, cevabı dışarıda değil içeride aramadığı sürece de bulamaz. İçeriye bakmak da çok büyük cesaret gerektirir.

Yüzleşmeden özgürleşemezsin derler. Tüm bu süreçte dikkat edilecek nokta en çok hangi konudan şikâyet ediyorsanız en çok ihtiyacınız olan şey odur. Belki de insanın kendisine doğru atacağı ilk adım da budur. Farkına varmadan aslında tüm cevapları veriyoruz. Örnek vermek gerekirse ben sürekli insanların beni anlamadığından yakınırım, çocukluğumda da böyleydi, annem, babam ve çevremdekiler beni anlamıyorlar diye düşünürdüm. Sürekli kendimi anlatma ve açıklama çabam olurdu. Sürekli insanları anlamaya, onlara anlayış göstermeye çalışırdım. Haklı olduğumu düşündüğüm zamanlarda bile karşımdakini anlamaya şartlamıştım kendimi. Çünkü böyle yaparsam karşımdaki insanın da bir süre sonra beni anlayacağı kuralını benimsemiştim.

Şimdi dönüp baktığım zaman görüyorum ki başkalarına gösterdiğim anlayışın bir kısmını kendime göstermemiş, aksine kendimi anlamaktan uzaklaştıkça kendime de uzaklaşmaya başlamıştım. Sonra içine düşülen kısır döngü, ben insanları anlıyordum ama onlar beni anlamıyorlar diye şikâyet ediyordum. Ta ki şunu fark edene kadar: ‘Asıl anlayış göstermem gereken kişi başkaları değil, öncelikle kendim olmalıyım’.

Çünkü insan en büyük yargılamaları ve eleştirmeleri kendi kendine yapar. Zihnimizde sürekli konuşan ve kendisini eleştiren, yargılayan bir sesle yaşıyoruz çoğu zaman. Ben kendimi anlamadıkça o anlayışı kendime yöneltmedikçe de gerçekte kim olduğumu bulma konusunda başarılı olamayacaktım. Böylece kendime doğru ilk adımı atmış olmuştum.

Sizin kendiniz için atacağınız ilk adım ne olurdu sizce? Hayatta en çok hangi konuda şikâyet ediyorsanız, belki ip ucunuz orada saklı olabilir. 🙂

Nurdan Acar

Kim için yaşıyoruz

She and Girls Yaz 2019 Sayısı Gençlik Dergisi Girls Hediyesiyle Dergiliklerde!

SHE AND GIRLS BAHAR 2024