19 yaşında evinin koltuğunda şarkı söylerken gönüllerde taht kuran, müzikteki başarısını oyunculuğa da taşıyan Feride Hilal Akın, “Gözlerim aşık olduğum kişiden başkasına, kör oluyor. Ben aşk ve sevgi ile enerjimi topluyorum” diyerek aşkın hayatındaki yerini dile getirdi. Feride Hilal Akın Röportaj
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
She and Girls’e samimi ve ses getirecek açıklamalar yapan Feride Hilal Akın ile nefis bir röportaj gerçekleştirdik.
Röportaj: Dilara Kırmıt
Feride Hilal Akın bize kendinden bahsetse neler söyler?
Kendimi hep güçlü bir kadın olarak ifade ederim. Duygusal bir yapım olsa da analitik bakan yanımla denge halindeyiz. Müzik yaparken yaratıcılık kısmı bu dünyada en eğlendiğim anlardandır. Özgürlükçü bir ruha sahibim ve hayata optimist bir yerden bakıyorum. Hayatımda tüm olanlar benim en iyi yolculuğum için hazırlık yapıyor diyebilirim…
Evin kanepesinde şarkı söylerken tanınmak nasıl bir duygu? Başlangıcım farklı olabilirdi diyor musun hiç?
Ben büyük set ışıkları altında oluyor sanarken, bir koltukla bugünlere kadar geldik. Ne olduysa iyi ki oldu. O sıralar 19 yaşındaydım ve ben de ekrandakilerle birlikte büyüdüm, kendi tarzımı da onlarla birlikte keşfettim. Hala keşifteyim…
Bu sektöre girdiğinde en büyük dönüm noktan neydi?
Kariyerimin kendi içinde birçok dönüm noktası olsa da, “Yok Yok” bu yolda beni çok daha büyük bir kitleyle tanıştırdı. Bu yüzden en büyük dönüm noktam “Yok Yok” diyebilirim.
Şuan 23 yaşındasın ve 19 yaşındayken şöhret oldun. Genç yaşta şöhret olmak ruhunda nasıl fırtınalar estirdi? Kimlik bunalımı veya kimlik kaybı yaşadın mı?
İlk zamanlar kendi adıma kararlar alırken yalnızca kendimi düşünemiyordum. Bunu yapmak dinleyicilerime haksızlıkmış gibi geliyordu. Aslında dinleyicilerim ne istediyse onu vermeye çalıştım o süre boyunca. Tabii yıllar geçtikçe fikirler karakterler olgunlaşıyor.
Hayatta nasıl bir iz bırakmak istediğinizi düşünüp belirliyorsunuz. Şuan daha çok kendimi mutlu edersem dinleyicilerim de mutlu olur felsefesini yaşıyorum. Çünkü bir koltukta şarkı söyleyen küçük kız, artık dünyada da
Türk müziğinin gücünü göstermek istiyor. Kendimin en iyi haline dönüşmek için çok çaba sarf ediyorum. Şuan kimlik karmaşası içinde değilim, ne istediğimi biliyorum…
Her şarkının bir hikayesi vardır muhakkak. Klibi ile farklı bir gündem yaratan “Tutku”nun hikayesi nedir?
Tutku bizi hayata bağlar. Benim için aslında bir hikayenin sadece önsözü diyebilirim. “Tutku” benim için hayatımın tüm anlarını birleştirdiğim bir şarkı oldu. Realist bir yaklaşımla yazdığım, müziğin büyük bir rehber olduğu yolculuğumun hikayesi.
“Yok Yok” ile ilk büyük çıkış yakaladın. Peki gerçekten artık bir önemi yok mu?
Duruma göre değişir… (gülüyor : ))
Tek başına zorlu merdivenleri çıkarken sana eşlik eden isimler kimlerdi?
Her zaman tüm desteğiyle yanımda olan menajerim Subutay Yitgin, tam bir “boss lady” olan Jennet Yitgin ve adeta sihirbaz gibi tüm isteklerimi yapmaya çalışan Fatih Tozlu.
Ayrıca, en başından beri Samsun Demir bu yolda bana çok şey öğretti. Her zaman destekleri benimleydi. Bana inandıkları için hepsine çok ama çok teşekkür ediyorum.
Müzisyen arkadaşım Barış Korkmaz ile karşılaşmamızdan beri çok iyi anlaştık. İkimizde imza bırakacak şarkılar yaratmak istiyoruz. İlklerin peşindeyiz ve kariyer hayatım boyunca beni en özgür kılan Producer Barış oldu. Bu yolda algıları açık insanlarla ilerlemek hem çok keyifli hem de yaptığımız hizmetin karşılığını manevi olarak da almamızı sağlıyor. Ona da çok teşekkür ederim…
Şimdi hikayenin en başına ışınlanalım; 3. ya da 4. sınıftayken bir çoçuktan hoşlanıyorsun. Onun da senin sesinden ve söyleyeceğin şarkıdan etkileneceğini düşünüp sınıfta herkesin karşısında şarkı söylüyorsun. Fakat hiçbir şey istediğin gibi gitmiyor ve herkes sana gülüyor. O ana tekrar dönsen Feride’nin kulağına neler söylemek isterdin?
Buraya ait değilsin, merak etme her şey çok güzel olacak…
Şarkıcılıktan oyunculuğa geçtin. Bir şarkıcının oyunculuk yapması nasıl karşılandı? Risk aldığını düşünüyor musun?
Büyük risk ama ne güzel ki risk almak hayatta en zevk aldığım şey. Neyse ki ne zaman risk alsam verdiğim kararların doğru olduğunu gördüm.
Oyunculuğa alışana kadar çok zorlandım ama aynı zamanda bana daha çok dinlemeyi ve gözlemlemeyi öğretti. Yani her şeyi sette öğrendim. İzleyiciler de sevince bir karaktere bürünüp farklı bir beni oynamak müzikten sonra hayatımdaki en heyecan verici tecrübe oldu. Ben kendime inanmadan önce izleyenler bana inandı.
Feride Hilal Akın bir video ile üne sahip olmamış olsaydı hangi mesleği yapıyor olurdu?
Gezgin olurdum… Kesin şuan kuzey ışıklarını izliyor olurdum.
Stiline çok düşkünsün, bazen kendi modanı yaratıyorsun ve genç kızların ilgi odağı oluyorsun. Stilin kendi dünyandan mı, ya da modayı kendine göre mi uyarlıyorsun?
Evet giyinmeyi, renkleri birbirine karıştırmayı hep sevmişimdir. Modayı yakından takip ediyorum ama asıl önemli olan Feride bunu nasıl giyerdinin kararını vermek. Modaya bağlı kalamıyorum, kesinlikle bir küçük Feride dokunuşu olmalı 🙂
Feride Hilal Akın aşık olduğu zaman nasıl bir kadın oluyor?
Gözlerim aşık olduğum kişiden başkasına kör oluyor. Ben aşk ve sevgi ile enerjimi topluyorum. Günümün güzel geçmesi bunlara bağlı. Bir şekilde sevdiğim adamla hayatımı paylaşmak inanılmaz heyecanlı geliyor.
Eğer ilgi alanlarımız da aynıysa ve onu ruh eşim olarak görüyorsam, ikimizin de mutlu olması ve huzurlu hissetmesi için her türlü fedakarlığı yapabilirim. Çünkü benim için bir ilişki sonsuzluktaymışım duygusunu hissettirmeli.