90’lı yılların modasını anlatmak için bir başlıktan ziyade ben kendi içimden geçen bu haykırışı yazmak istedim. Çünkü bu haykırışın yerine ne başlık olabilir ki! 1990’lı yılların modası nasıldı?
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
90’lı yıllarda büyüyen bir çocuk olmamama rağmen belki de içinde olduğum için mi bilinmez, kafamda bir türlü toparlayıp şu şudur diyemedim bu yıllar için. Bu ay sizler için toparlamaya çalışacağım, umarım…
Öncelikle, belki de hayatımızdaki temel değişikliklere değinilmeli. Mesela televizyon, cep telefonu ve internet bu yeni ve bütün yaşam rutinimizi değiştirecek olan teknolojik gelişmeler. Bu ürünlerin toplumun genel kesimine yayılması elbette bir çok değişikliğe sebep oldu.
80’li yılların lokal sosyal yaşam etkisi, yerini yavaş yavaş genişletmeye başladı. İnternet üzerinden iletişim ağları, bugünün sosyal medyasının ilk temellerinin atıldığı yıllar.
Teknolojik gelişmeler arttıkça konfor ihtiyacı da iyice belirginleşmeye başlar oldu. Dolayısıyla tekstil sanayiine de etkisi oldu ve kumaş üretimlerinde daha çok konfor özellikleri aranır oldu. Üretim maliyetlerini de düşürmek niyetiyle daha basit, rahat, elastic, kullanışlı, sportif kıyafetler girmeye başladı yaşamlarımıza.
Bazen haftanın bir günü veya birkaç günü çok yoğun yaşarız. İsteyerek veya istemeyerek oradan oraya gitmek, bir yerlere uğramak, şu arkadaşımı da göreyim eve öyle döneyim dediğimiz günler olur. Hani akşam eve varınca ne gündü ama deriz ve ertesi gün ise serçe parmağımı bile kıpırdatmayacağım diye söz veririz kendimize.
İşte 90’lı yıllar da bana sanki 80’li yılların yorucu ve aşırı dışavurumcu abartılı modasından sonra bir dinlenme süreci gibi geliyor. Bu dinlenme sürecinde elbette bir çok geçmiş akımın etkisini okuyabiliyoruz.
Mesela 70’li yılların çiçekleri bu sefer hayatımıza oldukça gerçekçi görünümlerle ve çok basit düz kompozisyonlarla giriyor. Hani bilirsiniz şu koca koca papatyaların olduğu vual kumaş elbiseler, hatta askılı olanların altına beyaz tshirtlerimizi giyerdik. Beline bir bel çantası, altına da bir converse veya vans… Daha ne olsun!
Mesela bu kısmı anlamışım! Ama makyaj trendlerini hiç anlayamadım, daha doğrusu sevemedim! Gözlerde uzun ince eyeliner, bolca gölgeli farlar bir de yetmezmiş gibi koyu dudak kalemleri ile çerçevelenmiş dudaklar, aman aman!
Kendi serzenişlerimi geçecek olursam, bugünlerde modacılar yine de 90’lı yıllardan beslenmeyi çok estetik bir stille beni şaşırtarak çok iyi başarıyorlar. Aslında yaptıkları şey 90’lı yılların minimalist etkisini ön plana çıkartmak oluyor ki, bence en güzel yolu bu.
Gece giyimlerinde kadınlara bir sadelik geliyor ki sormayın! Neredeyse herkes aynı giyiniyor gibi. Ince, ip askı keşfedildi ve tabii derin dekolte.
Neredeyse dökülecekmiş gibi duran degrade yakalar, ip gibi ince askılardan aşağı sarkarken yürekleri hop ettiriyor. Bir de bütün bacak yırtmaçlar var ki, galiba yalın ama iddialı tabirini net bir şekilde ilk 90’lı yıllar için kullanmak mümkün. Bu açıdan çok cezbedici.
Diğer yandan sokak modasında ise işler oldukça karışık. Denim, jeans tabiri caizse kot giyim parçaları sokak stilinin favori çocuğu. Öyle ki, kot pantolon üzerine kot ceket hatta kot çanta ile ful görünüm kot kombinleri çokça mevcut. Saçlarda çocuksu bir stil hakim.
Öbek öbek toplanan minik topuzlar, renkli renkli plastik tokalarla eğlenceli ve uçarı görünümler katıyor. Hiç unutmam bir gün o minicik tokalarla bütün kafamdaki saçları ayırıp tek tek toplamıştım ve üstlerine de renkli çıtlı tokalardan takmıştım. Ne çılgınlık ama değil mi!
Giyim kuşamda sadelik ön plana çıkarken aksesuarlarda abartılar halen etkisini koruyordu. Uzay teması hayatımızıa girmeye başlamıştı. Ve astronot botları gibi tuhaf formlarda spor ayakkabılar görmeye başladık. 70’li yılların dolgu topuk etkisi üzerine uzay efekti bizleri o anlaşılmaz ayakabı ve terlikleri giymeye sürükledi.
Kumaş üretiminde de gelişmeler oldu demiştik. Hani şu penye dediğimiz giysiler işte bu yıllarda iyice yaygınlaştı. Likralı, elastic ve pamuklu örme kumaş üretimi bugünlerin modasının temellerini atan büyük değişimlerdendir. Konforlu ama şık görünümlere bizi kavuşturan bir gelişme.
Sadede gelecek olursak ki bence ben gelemiyorum, umarım sizin de bir şeyler hayal etmenize katkım olmuştur. Ancak benim 90’lı yıllarda kaldığım nokta papatyalı elbiseler. Bu bahar bir papatyalı elbise giymeyi, inşallah sağlıklı bir bahara kavuşmayı diliyorum…
Lütfen kendi karantinazı kendiniz yaratın ve sosyal mesafenizi kollayın.
Hatice Kübra Erişir
